Umut tazelemek

Haberin Devamı ›
Bu sezon deplasmanda ilk galibiyetini aldığı, ilk kez üst üste ikinci maçını kazandığı, santraforu Janko’yu ilk kez golle buluşturduğu haftanın Bordo-Mavililer açısından aslında en önemli olayı, üst sıralardaki rakiplerinin puan kayıplarıydı. Dolayısıyla bu durumda kendi kayıp puanları, ligin en az gol atan takımlarından biri konumundaki Trabzonspor için daha bir can yakıcı hâl aldı. Bu ayrıntıyla direkt ilişkili olduğundan, “Daha o kadar gol atamaz, paraya çevrilmesi iyi oldu” düşüncesinde olanların çoğunluğuna rağmen, “Eğer Burak kalsaydı bu takım, kayıp puanlarını yarı yarıya azaltırdı” görüşünde olduğumuzun altını çizelim. Zira Avrupa Ligi’nde 210 dakika oynadığı iki maçta da gol atamadan elenmesinin nedeni de budur diyelim. Ama her şeye rağmen, Bordo-Mavililer’in puan cetvelindeki konumunun, rakiplerinin kötü performansıyla direkt ilişkili olsa da, umut verici olduğunu da söyleyelim.
Çünkü, 3 hedeften biri için daha baştan havlu atılmasının ardından, büyük hedeften de uzaklaşmış olmak kayıp bir sezonun sinyalini verdiğinde camiada oluşan yılgınlık, ilgisizlik ve tepkiler bu sayede düştü. Böylece sezona yönelik beklentiler de arttı. Ayrıca bu durumun, 2010-11 sezonuna yönelik “Hak Arama”, “Futbolda Adalet” ve “Temiz Futbol” eylem ve girişimleri için de doping etkisi yarattığını belirtelim.
Akyazı söylemleri
Başkan Sadri Şener’in “Artık hevesim kaçtı” dediği Akyazı Projesi, bize göre de, arzulanan hızda gitmiyor. Oysa ki çevre kaygısıyla, kentin en güzel koyunun doldurularak bir beton yığınına çevrilmesi nedeniyle karşı çıktığımız ancak genel olarak takdir gören proje sıkça “seçim malzemesi” olarak kullanılıyor. Daha dolgu aşamasındaki “karınca hızı”, sadece Şener’in değil, ilk günlerde büyük heyecan uyandıran sporseverin de hevesinin kırılmasına yol açıyor. Birçok ilde yapılan stadyumların önemli kesiminin bitme aşamasına gelmesi de işi “heves kırılması” boyutundan umutsuzluğa taşıyor, bizden söylemesi.
Diğer spor tesisleri
Stadyum projesindeki bu gecikmenin yarattığı olumsuz etkileri anlatırken, Trabzon’a yapılan diğer tesislerin de hakkını vermek gerek. Zira Akyazı Projesi’nin gerçekleştirilmesine yönelik kaygının kaynağını yaratan da, EYOF nedeniyle Trabzon’u adeta “Spor Tesisi” cenneti haline getiren de aynı kurum. Hak edene alkış özetle.
EYOF sonrası tesislerin yeterince değerlendirilmediği gibi kaygı ve söylemlerin arttığı, tesislerin neredeyse çürümeye terk edildiği gibi haksız bir algının oluştuğu şehirde, durumun farklı olduğunu söylemek isteriz. 165 spor, 13 gençlik, 8 müessese, 9 ihtisas ve 5 okul spor kulübünün bulunduğu, toplam 54 bin 903 lisanslı sporcunun yaşadığı Trabzon’da bu tesislerin atıl kalması asla söz konusu değil. Bu verileri medya mensuplarıyla paylaşırken adeta gözlerinin içi gülen Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Cemalettin Yazıcı, aktif sporcu sayısını daha da artırmak için neredeyse okul okul, mahalle mahalle dolaşıyor. Bu vesiyleyle onun da hakkını vermek istedik.