MENÜ

Halka arz ve Trabzonspor

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Televizyon programlarında, haber bültenlerinde kirlenmişlikle ilgili ses kayıtları ve belgeler elden ele dolaşırken ve hararetli tartışmalar yapılırken, aynı saatlerde Trabzonspor Kulübü üyeleri için bin kişilik salonda bir değişim ve dönüşümün hem uzantısı, hem de tamamlayıcısı olan Trabzonspor Sportif Yatırım A.Ş.’nin halka açılmasıyla ilgili bir sunumda bulunulması camia için gurur verici bir tablo oluşturdu. Çünkü yeni yapılanma, Trabzonspor’un bundan sonra kişilerin ve başka kurumların kısa dönemli desteklerine ihtiyaç duymaksızın kendi kimliği ve finansal konumuyla dimdik ayakta durmasını sağlayacak ciddi bir gelişmedir. Halka arz olayı Halka arz konusunda üyeleri bilgilendirmek amacıyla çok başarılı bir sunum gerçekleştiren kulübün profesyonelleri Burak Gürdal, Tayfun Erpek ve Cenk Ergün’ün anlatımına göre gelinen noktada durum şu: “Yeni şirket yapısında futbol faaliyetleri ile ilgili her türlü gelir, gider, varlık, hak ve yükümlülüğün maliki olacak olan Trabzonspor Futbol işletmeciliği Tic. A.Ş. gelirlerinin önemli bir kısmını, kendisinin yüzde 99.99 hissesine sahip olduğu Sportif A.Ş.’ye 30 yıllık bir sözleşme ile devredecektir. Futbol A.Ş., bu aşamaların hemen akabinde halka arz edilecek olan Sportif A.Ş.’nin azınlık hisseleri karşılığında elde edeceği nakit ile hem mevcut borçları kapatarak kulübü borçsuz bir yapıya kavuşturacak, hem de elinde kalacak nakit kaynak ile mevcut şirketler ya da yeni kurulacak şirketler aracılığıyla yeni sahalarda faaliyet atılımlarını gerçekleştirecektir.” Sonuç olarak yönetişim ilkesinin sağlanması, ideal kurumsal yapının ortaya çıkarılması, UEFA kriterlerine uyum amacıyla borçlu yapının ortadan kaldırılması için gerekli nakit kaynağın sağlanması ve fizibilitesi ortaya konulmuş projelerle elde kalan kaynağın değerlendirilmesi, şeffaf ve denetlenen bir sistemin organize edilmesi çerçevesinde Sportif A.Ş.’nin halka arzının yapılması, bize göre de en akılcı yol olarak gözükmektedir. Bu durumun kulübe maliyeti Bu olumlu etkenlerin yanı sıra, halka arzın kulübe bir maliyeti de var kuşkusuz. Halka arzı yapılması planlanan yüzde 20 düzeyindeki hisse satışı dikkate alındığında, her sene elde edilen gelirlerden bu kadarlık bölümü temettü geliri olarak borsada dağıtılacaktır. -Sportif A.Ş.’de toplanacak TV naklen yayın, sponsorluk, reklam gelirlerinin tamamı ile isim hakkı ve gişe gelirlerinin bir bölümünün yüzde 20’si yani- Bunun bir faizli kredi olduğu iddialarına gelince; Bu iddianın çok gerçekçi olmadığı kanısını biz de edindik. Çünkü bildiğimiz kadarıyla halka arzın gerçek mantığı, ileride elde edilmesi muhtemel gelirlerin ortaya konulması ve bu gelir projeksiyonun bugüne indirgenerek nakde çevrilmesidir. Ancak halka arzla elde ettiği nakdi önce borçlarının tasfiyesinde kullanacak olan Trabzonspor’un elinde kalan kaynağı kârlı bir yatırıma dönüştürerek mahrum kaldığı temettü dağıtımını yerine koymaya çalışması en önemli koşuldur. Sunumun tek eksik yönü, böyle bir yatırımla ilgili somut bir projenin ortaya konulmamasıydı. Bu nedenle sunumda Şenol Güneş’in görev tanımlamasıyla ilgili kaygılarını çok gereksiz bulduğumuz Özkan Sümer’in elde kalan paranın har vurup harman savrulmasıyla ilgili olasılığa dikkat çekmesi çok yerinde oldu. Gerçekten de o sunumda, yatırımla ilgili projeler bile değil, bunların bağlantılarıyla ilgili somut verilerle gelinmesi, kaygıları tümüyle gidermiş olabilirdi. Profesyonellerin başarısı Biraz da halka arz çalışmalarını ve bununla ilgili sunumu gerçekleştiren profesyonellerden söz etmek ve açıkçası haklarını vermek isteriz. Genel Müdür Burak Gürdal ve arkadaşları, kulübün ağır toplarının bulunduğu bir toplantıda konularına çok hakim bir görüntü vererek ve kolay anlaşılır, yalın bir dille bilgilerini üyelere sunarak alkışı hak ettiler. Özkan Sümer gibi usta bir hatip karşısında, onun eleştirilerine ikna edici yanıtları vermek kolay iş değildi açıkçası. - Bu arada TSYD Trabzon Şubesi’nin düzenlediği Sporda şiddet konulu panelde olağanüstü etkileyici bulduğumuz Sümer’in bu sunumdaki performansının düşük olduğunu belirtmek isteriz - Başkan Atay Aktuğ’un sunumda bulunmamasına yönelik eleştirilere yöneticilerin polemik yaratan yanıtını düzeltmek de onlara düştü. Yetki kendilerinde olduğunda bırakın üyeleri, yönetici arkadaşlarını dahi bilgilendirme zahmetine katlanmayan bazı kişilerin, düz üye olarak bilgilenmeme kaygısını taşımaları çok ilginçti. Yine bu kişilerin sunumu bilgilenmek değil, hesaplaşma gibi bir ortama çevirme çabalarının da profesyonellerce çok sakin ve ikna edici bir dille engellenmesi teselli kaynağı oldu.

YORUM YAZ