Güneş'in Felsefesi!

Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, ikili averajla kaybettikleri şampiyonluğun ardından düzenlediği basın toplantısında, satır aralarında saklı çok önemli mesajlar vermişti.
Haberin Devamı ›
Bunlar o günlerde, ‘kaybeden tarafın doğal psikolojik hali’ diye nitelendirilmiş, “Felsefe yapıyor” yorumunda bulunanların yanı sıra, “İmada bulunmasın, bildiği bir şey varsa açıklasın” taleplerine de muhatap olmuştu.
Ne söylemişti Şenol Güneş:
“İlkeli, dürüst, keyif veren, keyif alan, fark yaratan bir takım olmak istemiştik. Futbola odaklandık. Kimseyi kandırmak istemedik. Kendimize ve başkalarına saygı gösterdik. Ligin ikinci yarısında farklı bir hava oluşturuldu ve bu da hakem kararlarına etkili oldu. Bunda kötü niyeti görüyorum. Kimseye saldırım olmadı. 3 penaltı incelensin diyenler bir maçta 3 penaltı kazandı. İlk yarı 42, ikinci yarı 40 puan aldık. Rakip ilk yarı 33, ikinci yarı 49 puan aldı. Onlar da emek verdiler. İyisi ve kötüsüyle lig geride kaldı.”
Gelinen noktada yaşananlar ortada. 19 maç şaibeli bulunmuş, birçok futbol adamı, şike suçlamasıyla gözaltına alınmış, büyük bölümü de tutuklanmış.
Haberin Devamı ›
“Ateş olmayan yerden duman tütmez!” özdeyişi bir yana, suçlamaların önemli dayanakları olduğunu maalesef gözlüyoruz. Bütün bunlara karşın, sadece varsayımlara dayalı olarak ‘kurunun arasında yaşın da yanmasına’ en azından bir insan olarak gönlümüz razı olmaz. Ülkemizde geniş çaplı bir dava örneği daha vardır ve bu dava, adeta sulandırılarak birçok insanın onuru ayaklar altına alınmış, adaletsizce özgürlükleri kısıtlanmıştır. Şike olayında da benzer şeylerin yaşanacağı kaygılarının daha şimdiden ortadan kaldırılması gerektiğini bir kez daha belirtmekte fayda görüyoruz. Dava sulandırılmamalı ve suçlu her kim ya da kimlerse cezasını çekmelidir. Ucu nereye, kime, hangi kulübe uzanırsa uzansın.
Bu durumda Şenol Güneş’e, o sözleri nedeniyle yapılan ve en azından ‘insaf boyutunu’ aşan eleştiri sahiplerinin bir özür borcu olduğunun altını çizmek istiyoruz.
Şenol Güneş, o basın toplantısında yeni seçilecek federasyondan beklentilerini de sıralamış ve 3 önemli noktanın altını çizmişti:
1- Altyapıdan gelen sporcuların 18 kişilik kadroda yer alması zorunluluğu ve buna ağır maddi yaptırımı olması yanlıştır.
2- Yabancı kontenjanlarıyla ilgili sıkıntı yaşanmaktadır. Kulüpler sınırlama nedeniyle yabancı oyunculara karşı ciddi maddi tazminatlar ödemektedir. Bizde de örnekleri vardır.
3- En azında şampiyonluk yarışında, eşit puanlı takımların birbirlerine üstünlüğü averajla sağlanmamalıdır.
Mehmet Ali Aydınlar Federasyonu’nun, şike bombası patlamadan önce tasarladığı değişikliklerden üçü bu konudaydı.
1- Altyapıdan gelen oyuncuların bir devrede, en az iki maçta 18 kişilik kadroda yer alması zorunludur.
2- En fazla altısı sahada, ikisi de kulübede 2 oyuncu olmak koşuluyla kadrodaki yabancı oyun sınırlaması kaldırılacak.
3- Puan eşitliği halinde şampiyon averajla değil, final maçıyla belirlenecektir.
Güneş’in FIFA boyutundaki önerisi de transferle ilgili. Mevcut transfer yönetmeliğinin kulüpleri batağa sürüklediğini söylüyor. “Bir futbolcuyla 3 yıllık sözleşme yapıyorsun. İlk sezon uyumla geçiyor. İkincisinde verim alıyorsun. Son sezonu da sözleşme uzatıp uzatmama tartışmalarıyla geçiyor ve katkısı düşüyor ya da tartışılıyor. Burada kulüplere söz hakkı verilmeli” diyor.
Haberin Devamı ›
Bu yazının özeti: Şenol Güneş felsefe yapmıyor.