Beşiktaş, idman maçı havasında geçen maçta Hatayspor'u 5-1'lik skorla geçti.
Yıllardır bu meseleyi dert edinmiş biri olarak, şu dizeleri yaşlı gözlerle tarihe not düşmenin de ayrı bir gururunu yaşıyorum: Toprak üretiyor dedik.
Maçın sadece ilk 30 dakikasını izleyen birinin "ev sahibi ile deplasman takımını", ligde üçüncülük hedefi olan ile küme düşmesi kesin görüneni ayırt etmesi imkansızdı.
Gaziantep’te başarılı teknik adam Selçuk İnan ile Okere ve Kozlowski’nin cezalı olması onlar adına dezavantaj. Fenerbahçe’de ise lig bitmek üzere olmasına rağmen hâlâ ideal 11 belli değil. Camia ve Sarı-Lacivertli taraftarlar, Mourinho ve futbolculara şunu soruyorlar: Var mısınız, yok musunuz? 90 dakika sonunda cevabı alacaklar.
Lig üçüncülüğü hedefine odaklanan Beşiktaş, geriye düştüğü maçı farklı kazandı. Maç fazlası ile zirvenin gerisine kuruldu.
Solskjaer’in bitime az bir zaman kala kadro kurarken yaşadığı kafa karışıklığı normal. Zira hiç bir futbolcusunun bir maçı diğer maçını tutmuyor.
Aslında maçın ilk 10 dakikasında skor 3-1 Göztepe lehine olsa hiç şaşırmazdım. İzmir ekibi, geriden pas ile çıkmaya çalışan Trabzonspor’a baskı yapıp, önemli pozisyonlar yakaladı ama değerlendiremedi. Sonrasında oyunda dengeyi kuran Trabzonspor, öyle net gollük pozisyonlar buldu ki bu defa ilk yarıda soyunma odasına 3-0’lık bir skorla finali garantilemiş girebilirdi.
Fenerbahçe Beko, Euroleague PlayOff ikinci maçında Paris Basket’i ilk yarıdaki muhteşem hücum performansı ile devirdi, durumu 2-0’a getirip FinalFour’u büyük ölçüde garantiledi.
Mükemmel bir yarı final mücadelesine tanıklık ettik. Trabzonspor-Göztepe maçında son ana kadar kora kor bir oyun vardı.
Beşiktaş, ligde üçüncü sırayı almak için üç puan avında. Siyah-Beyazlılar’ın, Hatayspor önünde kazanmaktan başka çıkış yolu yok. Kara Kartal’ın bunun için de çıkıp yüreğini ortaya koyması ve taraftarı önünde galip gelmesi gerekiyor