Galatasaray’ın bugün verdiği mücadeleyi ben ‘Duvara Karşı’ deyimiyle açıklıyorum.
Ligin üçüncü haftası geride kalırken Trabzonspor üçte üç yaparak sezona mükemmel bir başlangıç yaptı. Oyuna ve oyuncu tercihlerine dair eleştiriler olsa da üç maçlık galibiyet serisi, sezon başlangıcı açısından alışılmışın dışında bir tablo ortaya koydu. Dün akşam tribünle bütünleşen Trabzonspor, özellikle ilk yarıda oldukça etkili bir oyun sergiledi. Tribünlerdeki coşku ve yoğunluk, taraftarların yalnızca oyunu değil, oyunun somut sonuçlarını da önemsediğini bir kez daha gösterdi. Bu birliktelik sezon boyunca sürerse, Trabzonspor mutlaka hedeflerine ulaşacaktır.
Birlikte büyümek ve gelişmek, haliyle birlikte eğlenmek! Bu ilke gündelik hayatta da futbolda da temel ilke olması gerekirken ikisinde de ayağımıza dolanıyor maalesef! ‘İnsan insan kurdu’ymuş ya, futbolda da bizim takımlar birbirinin ‘takozu’. Doğrusu ya çoğu haklı da! Çünkü bu eşitsiz futbol düzeni kendini daha zayıf görenlerin ‘oynamama’ konusundaki meşrulaştırma aracına dönmüş durumda aynı zamanda. Dün ilk yarı boyunca Trabzon’da da bu durum işledi. ‘Sıfır gol beklentili’ Antalya değil rakip kaleye orta sahaya dahi ulaşmadı desem abartmam. Gerçi Trabzon da ilk dişe dokunur atağını 35. dakikada yaptı ama ondan sonra devre bitene kadar iştahlı, işlevsel ve pratiktiler. O ana kadar yapamadıklarını deneyip Antalya’yı geri ittilerse de golü kornerden buldular. Ki o anda Antalya tam takım ceza sahasına yerleşmiş ancak kornerde öne geleceği herkes tarafından bilinmesi gereken stoper Savic’i arka direkte unutmuştu!
Yapabilirsiniz
Okan hoca, yaz kampını çoğunlukla arkada Eren, önünde Jakobs ile geçirmişken Kayseri’de bunun tersini yaparak aldığı riske karşılık büyük kazanç elde etti.
Hafta içinde beklenmeyen Barış Alper kriziyle çalkantılı günlerden geçerek Kayseri deplasmanına gelen Galatasaray’da, b olayın etkilerinin ne olacağı merak konusuydu. Ancak ilk yarıya baktığımızda gerçekten büyük takım kalitesinde bir maç oynadı Sarı-Kırmızılı ekip. Zaten ezici istatistik rakamları bu tezi fazlasıyla destekliyordu. Barış Alper’i aradı mı derseniz eğer büyük takımsanız bir oyuncunun olup olmaması sizi etkilemez. Dün de Kayseri’de Yunus Akgün sazı eline alınca her şey değişti.
Galatasary, Okan Buruk'un sisteminde büyük bir öneme sahip olan Mario Lemina ve malum durumdan dolayı kadroda yer almayan Barış Alper Yılmaz'ın yokluğunda Kayserispor deplasmanına çıktı. Okan Buruk, Lemina'nın yokluğunda topla dikine dripling yapan oyuncu eksikliğini Yunus Akgün ile, soldaki eksikliği ise Eren Elmalı ile kapattı. Ürettiği çözüm meyvesini de verdi.
Basketbol milli takımımız, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin efsane sporcusu Hüseyin Kozluca’yı sonsuzluğa uğurladık. İnsani değerleri, eşsiz dostluğu ve Fenerbahçe aşkı saygı duyulan abimizdir. Mekanı cennet olsun.
Coşkulu uğurlama
Benfica maçının ardından Mourinho’nun Kocaelispor’a karşı Kadıköy’de yaptığı rotasyonda Çağlar, İsmail, Oğuz gibi isimlerin 11’e girişiyle oyunda bazı değişimler görüldü.