Buz üstünde dans

Haberin Devamı ›
Beşiktaş takımı müsabakaya çıkınca üzüldüm. Şenol hoca gibi altyapı sevdalısı, takımın patronu biraz aşağıya bakmalıydı. Şimdi diyeceksiniz ki, Muhammed Enes ve Hamza girdi ya, tamam. Ama 15 dakika. Benim için asıl önemli olan U-21 akademi takımı grubunda Fenerbahçe’nin önünde lider. Neden son 15 dakika 2 oyuncu sahada? 11’de tek oyuncu yok? Ondan sonra da altyapı edebiyatı. Geçeceksin bunları.
14. dakikada kırmızı çıkınca...
Oyuna Beşiktaş hızlı başladı. Gol, 6. dakikada Cenk Tosun’den geldi. Bir de müsabaka hakemi Erkan Engin’in uygulamasıyla işgüzarlık yaptı Sivas kalecisi. Melih 14. dakikada oyundan atılınca maçın tadı tuzu kaçtı. Beck oynamayınca formayı kapan Serdar, herkesin dediğinin aksine sağdan girdi vurdu direkten döndü. Motta biraz geç kalınca gol gelmedi. Kerim Frei alışkınlıklarından vazgeçmemiş. Topla bir türlü vedalaşmıyor. Vedalaşsa ilk yarım saat 3 olurdu yine de etkiliydi. 37. dakikada Atilla, Sivas adına çok önemli bir pozisyonda Günay’a takıldı.
Gençleri 11’de görseydik
Milosevic, Franco, Serdar, Motta. Önlerinde Necip. Defans tamamen değişmiş, ama kusursuzdu. Hamza’nın dışında Muhammed Enes, Fatih, Devrim’i de sahada görmek isterdim. Kulübede değil. Aslında Türkiye Kupası bir fırsattı. Diğer takımların maçını da görüyoruz. Teknik patronlar cesaretle oynatıyorlar. 52. dakikada Motta’nın şutunu Hamza kornere çıkardı. 56’da Cenk Tosun yokladı. 57’de Pektemek, Tosic’in ortasında yeni nikahtan çıkmıştı, yengemize hediye verdi! Aslında zemin çok kötü. Buzlar erimediğinden oyuncular daha çok zeminle uğraştılar.
Necip’in sözlerine kulak verin
76’da Milosevic’e kırmızı kart yakışmadı. Hakem Erkan Ergin için de bu maç fırsattı. Zaten futbolcular birbirine girmiyor. Sadece oyuncuların ikili mücadelelerine bakacaktı. Ama Milosevic’in pozisyonunda olduğu gibi herkese adaletli olmadı. Melih’i haksız attı. Ve maçtan sonra Necip’le konuştum. Söylediği tek şey vardı: “Allah’ıma şükürler olsun bu sahadan hepimiz sakatlanmadan çıktık. Hangi zihniyet bizi bu sahada oynattı. İçeride büyük stat varken...“