MENÜ

Beşiktaş, nereden nereye...

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

1980 senesi... Beşiktaşlı futbolcular, Şeref Stadı’nda farelerin kemirdiği yırtık eşofmanla idman yapıyordu... Şimdi takım, özel amblemli uçakla en iyi giyim markalarından birinin sponsorluğuyla seyahatlere başladı... Tabi ki Rahmi Koç sayesinde... Kulüp logolu otobüs de yollarda... Başkan Fikret Orman’ı tebrik ediyorum...

Aboubakar büyük şans

Kayserispor maçını izledikten sonra “Şenol Güneş, Aboubakar’ı mutlaka Napoli’ye karşı ilk 11’de oynatmalı” dedim, bunu da bu sütunlarda kayıt altına aldım. Bunu yazarken bilgiçlik yapmadım. Önce çıplak gözle seyrettim ardından muhabirliklerine güvendiğim Orhan Yıldırım ve İsmail Er’den aldığım antrenman bilgileri sayesinde bu kanıya vardım. Geldiği günden bu yana Kamerunlu golcünün çok istekli olduğunu, gol atamadığından içi içini yediğini gözlemledim.

Aboubakar, Napoli’de 90 dakika süresince 47 kez topla buluştu ve iki mükemmel gole imza attı. Bir santrfor için önemli olan ayakta kalmaktır. Cenk Tosun’a ‘kötü oyuncu’ demiyorum. Hep söylemişimdir, “Futbolcunun ayakta kalanı makbuldür” diye... Kamerunlu maç içinde bir sefer bile yere düşmedi. Cenk Tosun, her pozisyonda kendini yerde buldu, hakemden ‘faul’ bekledi.

Tosun’u kaybetmek istemem ama ona tavsiyemdir: Öğrenmenin yaşı yok... Aboubakar onun için bir şans. Topsuz alanda nerelere gidiyor, yan toplarda nerelere koşuyor, onu izlesin, idmanlarda da yanından ayrılmasın.

Bunun neresi kötü

İki haftadır Twitter hesabımdan bazı arkadaşların benim yerime paylaşımlarda bulundukları iddia ediliyor. Evet arkadaşlar ben idmanlardan sonra, maç öncesi ve maç sonrası yaptığım yorumları Twitter hesabımdan paylaşıyorum. Ancak bu konuda başta Orhan Yıldırım ve İsmail Er, olmak üzere iki ustadan yardım alıyorum. Eleştirilerin aksine yardımları benim hesabımı kullanmaları şeklinde değil, bilgi bazında oluyor. Ben soruyorum, onlar bana yaşananları aktarıyor. Bunları yorumlayıp, sosyal medyada beni izleyen arkadaşlarımla paylaşıyorum. Bunun neresi kötü!..

Zülfikaroğlu’na teşekkürler

Beşiktaş U-16 ve U-17 takımları ‘ölçüleri uygun değil’ bahanesi ile maçlarını Fulya’da oynayamıyordu. “Balat sahasının beton gibi zeminine, Halkalı’nın 90x60 ölçülerine müsabaka verilirken, yıllardır maç oynanan Fulya’ya, neden maç verilmiyor” diye sordum. Halbuki Fulya, sevgili Bakanımız Çağatay Kılıç, Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan, İstanbul Bölge Müdürü İbrahim Koç’un yardımlarıyla yapılan Türkiye’de şu anda kullanılan iki hibrit çim sahadan biriydi. Bana göre altyapıların kötü zeminlerde oynatılması bir cinayetti.

Torpille göreve getirilen bilgisiz antrenörlerin TFF’de önemli görevler yüklenmesinin, altyapıları bu duruma getirdiğine sürekli dikkat çektim, sesimi duyan olmadı. Ancak son haftalarda hatadan dönüldü. Maçlar yeniden Fulya’ya verildi. Bu konuda kamuoyunun serzenişlerine kulak veren TFF Yönetim Kurulu üyesi Cengiz Zülfikaroğlu’na teşekkürlerimi gönderiyorum...

YORUM YAZ