Arama

Popüler aramalar

Suç Arda'nın mı?

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Galatasaray’da sular durulmuyor, her an bir olay ve beraberinde etrafa verilen sürüsüne bereket malzeme... Bu haftanın şeref misafiri Arda Turan... Evet, ülkemizin yıldız sporcusu. İstatistiklere bakarsak, yılın en yorgunu hem fiziki, hem zihinsel. İstanbul Belediye maçından sonra yaşanan akredite kavgası... Ne gerek varsa? Arda’ın yaptığını savunmayacağım, ama biraz hoşgörülü olmak gerekmiyor mu? Olur mu hiç? Kompleksli bir toplumuz. Yapılan hatayı, ‘kafasını kırmalı’ diye savunmaya çalışan bireyleriz. Oysa ki kafasını kırmaya çalışan o arkadaş muhtemelen İspanya milli maçında ‘Haydi oğlum Arda’ diye ismini ezberliyordu. Belki de akşam mahalledeki kahvesine gidince etrafa, ‘Biliyor musunuz ben bugün Galatasaraylı Arda’ya posta koydum, inanmazsanız televizyondan izleyin kameralar beni çekti’ diyecektir. Kompleksliyiz işte, bu tip olaylarla mutlu oluruz, hayatımızda anlatacak ya da övünecek ‘an’ların kıtlığından dolayı.
Arda’nın yaptığını düşüncesizce bir hareket kabul ettik. Peki ya Arda’yı sirk maymunu gibi dolaştıran, nereye gidilirse gidilsin ilk yardım çantası gibi taşıyan zihniyete ne demeli? Aslında ismini geçirmek istemiyorum, ama el mahkum örnek göstermemiz farz oldu tezimizin ispatı için. Geçen sezon Hakan Şükür de aynı yollardan geçirildi. Hiç unutmuyorum, Kalamış Tesisleri’nde yapılan bir gecede resmen malzeme yapıldı. Orada olanlar hatırlayacaktır.
Bak Arda, efendiliğini de adamlığımını da bilirim, Sarı-Kırmızıya olan aşkını da. Kabiliyetine hiç laf olmaz, şöhretin Edirne ötesini aştı. Ama bu sezon biraz çizginin öbür tarafına taşmadın mı sınırlarını zorlayarak? Gençsin, kanın deli. Hepimiz o sınıflarda okuduk, ama seneler sonra alacağın diploma, işte o her şeyden değerli. En önemlisi, ‘tezgaha gelme’, seni malzeme yapmak isteseler bile. Kim olursa olsun; ister yöneticin, ister en yakın arkadaşın. Başka Arda Turan yok, bunu hiç unutma kardeşim...