Zemin arızası!
Haberin Devamı ›
Sağlam karakterli bir spor yapımız, doğru ve gereği gibi planlamamız yok. Sağlıklı yönetim tarzımız yok. Uzun lafın kısası sözde bolluk, ferahlık, varlık içindeyiz ama taraftar kitlelerine sunulacak en basit futbol güzelliği ve temaşa keyfinin zerresi bile yok. Aksini iddia eden?
Eminim ki o da yok!
İlk 45 dakikada dikkatimi Tarık, Erkut, Aytaç gibi genç çocuklar çekti. Son derece de başarılıydılar. Tarık kanadını rakibe zehir ederken, 19-20’li yaşlardaki Erkut ve Aytaç da Sarı-Kırmızılı orta alanı adeta pert etti. Selçuk kayıp, Engin garip, Melo, Tarık’ı kovalamaktan bitik, Sneijder içerlerde bir yerde! Drogba gayretli ama Burak’ın kafası karışık belli. Galatasaray sanki ‘Bir garip Orhan Veli!’
Bu vaziyet neden böyle peki? Ivırmanın kıvırmanın gereği yok, Galatasaray havasını, konsantrasyonunu, işlerliğini ve kazanma azmini, yazık ki iç disiplinini kaybetmiş. Bir farklı hava soluyorlar sanki. Fatih Terim savaşçı mı, büyük reis mi, Türk Futbolu eş başkanı mı? Ne! İşte bu belirsizliği ve kavram karmaşasını hem Terim’de, hem de takımın bütününde gördüm. Beğenmedim açıkçası.
Orgeneral Özel de Genel Kurmay Başkanı ama onun yerinde olmayı asla arzu etmem açıkçası. Fatih Terim de futbolumuzun genel kurmay başkanı olmuş ama bence olmamıştır. Galatasaray için de, kendisi için de, Galatasaraylı için de olmamıştır!
Eskişehir’de renksiz, kokusuz, tatsız bir Galatasaray’ın, çatırtı hatta patırtıya doğru uygun adım giden ayak seslerini duydum sanki. Belki de bana öyle geldi, gezinti 0-0 berabere bitti!