Yemyeşil kalacak!

Haberin Devamı ›
Belediyeciler ‘yeşil’ nasıl bir renktir unutmuş! Tromso maçı sonrası Galatasaraylı benizleri göreceklerdi ki, hatırlasınlar diye düşündüm.Köprü yoluna girdikten az sonra müthiş bir yoğunluk. Herkes işe gidiş saatlerini daha da erkene mi çekmiş ne! Hafif koşu temposunda Avrupa’ya geçiş, aynı hızla devam. Sonra? Sultanbeyli Kavşağı’nda tıkanış. Aylardır yapıyorlar! ‘Hal-Otogar istikametinden gideyim, belki yırtarım’ dedim. Hal Kavşağı sonrası tekrar Bağcılar tarafına dönüş ve yine tıkanış. Saat 09.00’daki uçak için, geceden mi gitmek lazım Yeşilköy’e? Trafik yürümüyor bir türlü... Emniyet şeridi ve en sağ şerit, apartmankondu sakinlerinin inme-binme yeri. Öteki iki şerit tamirde. Yürümek mi? Mucize. Üç saat önce yola çıkmama rağmen göz göre göre uçağı kaçıracağım. Neyse, beş dakika kala vardım. Koşa koşa tuvalete... Aynaya bir bakarım! Benim suratta da yeşilin tüm tonları! Hımmm... Demek ki belediyeciler becerdikleri trafik nedeniyle, vatandaşın yemyeşil olmasını kastediyor(!)Sivas’a ulaştım. Büyük Otel lobisinde bir tanıdık sima. O da yemyeşil. Süha Özgermi. Gençliğimizin unutulmaz yöneticisi. ‘Merhaba’ demeden ‘Bu ne hal?’ dedi. “Abi İstanbul trafiğinden filizlendim, pardon yeşillendim’ demeye hazırlanırken, “Galatasaray’ın yaptığı iş mi?” diye ekledi. Oturduk konuştuk. “İstanbul’un kalitesi zayi oldu. Nedenleri belli. Ya Galatasaray’ın” dedim. Yılların Özgermi’si gözyaşlarını tutamadı. “Yönetimi ele geçirenler, hizmeti ve kurumları değil, kendi çıkarlarını ön planda tutmaya devam ettikçe, çürümeyi önlemek imkansız. Türkiye’nin her platformundaki sıkıntısı bu!” diye de ilave ettim.Evet, gözle görülen yolsuzlukları görmezden, aleni yanlışları anlamazdan gelirseniz, her türlü trafik karışır. Yolda, hizmette, kulüpte, devlette. Ondan sonrada herkes yemyeşil suratlarla dolaşır...Özhan Canaydın’a sormak isterim... Şu yabancı transferlerini kim yaptı? Bu arkadaşlar nereden bulundu? Sasa ve Marek gerçekten yabancı... Yabancı, ama bu arkadaşlar maalesef futbola da yabancı... Ya Hasan Şaş... Samsun’da yaptığını anlayamadım. Hele hele Ali Sami Yen’de yaptıklarını hiç... Koşuyoluna atacağına, Acıbadem’e attı her topu! Oysa onun gibi bir futbolcu için basit olmalı, arkadaşlarının koşuyoluna top salmak.Sonra şu saha zeminini boşuna mı yazıyorum Özhan Ağabey... İlk hafta ‘fısss...’ Sonra her yağmurda ‘fısss...’ Beni bırak, futbolcular şikayetçi, futbolcular.Sağlık kurulunun sağlıklı işlediği konusunda tereddütlerim var. Fatih Altaylı, “Hakan Şükür sakat değil” diyor. Fısıltı gazetesi çalışıyor. Sonra? Sağlık kurulundan da, yönetimden de ‘çıt’ çıkmıyor. Bu ne duyarsızlık? Doğru olan ne?Galatasaray’ın akıl almaz ölçüde kan kaybetmesinin başlıca nedeni profesyonel ve idari yönetim tutarsızlıklarıdır. Bunca yıldır kulübün içinde olan Canaydın da artık kararlı olmalı. Benim tanıdığım ve bildiğim Özhan ağabey olmalı. Yani? Neşteri vurmalı... Aksi halde yazık olacak.Yemyeşil suratlar da, Galatasaraylılar’ın doğal rengi olarak kalacak!