Vay canına!
Haberin Devamı ›
Öyle bir hücum pres örneklemesi izledim ki; 2000’li yıllara döndüm sanki! Vay canına, bu Galatasaray bu işi becerebilir miydi? Madem becerirdi, şu güne kadar akıllar neredeydi? Baskı, doğru pas ve ustalık da devreye girince, önce Nonda kaçırdı, az sonra 66 bağladı: 1-0. Nonda yine kaçırdı. Eskiden ‘keçileri kaçırmak’ pahalı şeymiş, şimdi de ‘golleri kaçırmak!’
Sivasspor’un önemli isimleri olmayınca, temkinli olmak zorunda kalmış. Bu anlayış yaramadı. Bülent Uygun motor gücünü arttıran oyuncularından yoksunsa ne yapsın? Aslında ‘daha ne yapsın?’ demek lazım ya!
Şampiyonlar Ligi ve UEFA aday adaylarının maçında, UEFA tarafı daha fazla topa sahip olan, diğeri de karşılamaya çalışan taraftı. ‘Karşılayalım’ derken, karşılayamadıklarında da, Galatasaraylılar atamadı. Çok pozisyon bulmuşlardı oysa. Cim Bom mükemmel alan kapattığı, bolca kaçırdığı, Sivaspor da kendi gibi olmadığı bir süreci yaşadı.
İlk yarı futbolu yaz sezonu şunu söyletebilir Galatasaraylılara ‘Bir bahar akşamı rastladım size... Bilmem ki daha önceleri nerelerdeydiniz?’ Cevap da şöyle gelir elbette; ‘Nişantaşı, Boğaz, Etiler alemlerindeydik, Ali Sami Yen’e ancak gelebildik!’
İkinci yarı Sivasspor tempolu başladı ve golü hemen attı: 1-1. Karşılıklı kaçan goller izleniyor ve oyunun koptuğu anlar; bir bölük Sivas, diğer bölük Galatasaray kalesi civarında bulunurken, 66 ortadan vuruyor ve 2-1 yapıyor. Galatasaray onca masrafa ve yıldız bolluğuna karşın berbat bir sezon yaşamış ve yaşatmış, Sivasspor ise yıldız gibi parlamıştır. Kutlarım Yiğidoları.