Rabbim'e sordum...
Haberin Devamı ›
Üstelik nekahat dönemim de sanki riskli olacak!
Neyse önce aklıma Cleveland geldi, hemen ardından da Küba ve elbette Havana. Açtım ellerimi ‘Ya Rabbim ben şu anda pek düşünemiyorum ama aklımdan önce Cleveland, sonra da Küba ve Havana geçti. Hayırlısı ne tarafsa o tarafa yönelt.’ Kardeşim Yavuz seslendi ‘abi Yandeks’e baktım, Havana’da kalp ve damar cerrahisi pek gelişmemiş. Oralarda oldukça ileri yaşlarda zevkten gidiyorlarmış genelde.’ Orhan Baba’da Cleveland taraflarında olmuş, ama Türk hekimler canını vatan topraklarında emniyete almıştı hatırladığım kadarıyla. Darısı Müslim Baba’nın da başına. Arkadaş ne kadar kısa sürede, adamın aklına neler geliyor be? Hayret bişey valla... Titredim, kendime döndüm ve önce Rabbim’e, sonra da hekimlerimize güveniyorum diyerek, Adatıp Hastanesi’nin uzman ellerine teslim oldum.
Göğüs ağrısı, kol uyuşması, sigarası, içkisi, çarpıntısı, tansiyonu, stresi olanlara, hatta zerre kadar olmayanlara dahi önce anjiyo, ardından da gerekiyorsa operasyon öneriyorum. Hiçbir fiziki sıkıntım ve efor problemim yoktu, göçük 4 damarıma rağmen. Yüzüyor, yürüyor, bisiklet müsabakalarına katılıyor, hatta önümüzdeki sene İstanbul Boğazı’ndaki Yarışmada Fanatik adına yüzerek, Kürşat Tüzmen’le çekişmeyi dahi planlıyordum. Oysa Şamlı gece yarısı acile yetiştirmese, ‘eeeey cemaat merhumu nasıl bilirsiniz?’ sorusu üzerinden oldukça zaman geçmiş olacak ve ben de dahil herkes sapasağlam gittiğimi sanacaktı! Hamdolsun Yüce Rabb’ımıza. Cem-i cümlemizin sağlığı daim olsun inşallah. Adatıp Hastanesi tüm personeline, özellikle Op.Dr. Cüneyt Öztürk ve Op. Dr. Bilhan Özalp’a şükran duygularımı, sevgilerimi gönderiyorum.