MENÜ

Ört üstünü!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

İki saat sonra, sürücü ve koca, villaya giriyor. Sonra yatak odasının kapısı ve ikisi birden içeri. Adam çarşafı çekince, kadın ve yanında büzüşmüş biri! “Ulan bu ne hal!” diye bağırıyor. Kadın sakin “Bir dakika kocacığım. Hani bu villa var ya!” “Evet“ “Kim aldı sanıyorsun?” “Kim?” “Yanımdaki... Peki, hani şu Bodrum”daki yalı... Onu kim aldı sanıyorsun?” “Kim?” “Yanımdaki... Sonra çocuklar Amerika’da yıllardır üniversitede, masrafları kim karşılıyor sanıyorsun?” “Kim?” “Yanımdaki... Hani en son aldığımız fabrika var ya! Kim aldı?” “Kim?” “Yanımdaki... Hani geçenlerde yeni spor otomobil ve büyük yelkenli tekne gelmişti ya! Kim gönderdi?” “Kim?” “Yanımdaki gönderdi” Koca şaşkın ve kızgın soruyor taksiciye, “Ben bu adamı ne yapayım lan şimdi?” Sürücü düşünmeden cevap veriyor: “Ört üstünü ağabey... Üşümesin!” Son dönemde yaşanan şike ve teşvik rezilliklerine, TFF’nin tepkisi de, ‘Ört üstünü üşümesin’ kolaycılığından farklı değildir. Levent Bıçakcı ve Hasan Doğan ikilisi hem büyük lokma yutmuş, hem de büyük laf etmiş, bu nedenle de tıkanmışlardır. Büyük lokma nedir? TFF yönetimine soyunmak. Yaşamı boyunca futbolla ilgili realitenin kenarından köşesinden geçmemiş ikili için futbol çoook ama çoook büyük lokmaydı. Zar zor yuttular... Sonra? Büyük laflar! Hani şike sizin olduğunuz yerin semtine bile uğrayamazdı? Uğradı! Hem de öyle bir uğradı ki, şahit olduğunuz olaylara çıtınızı çıkaramadınız. Yani? Yaptığınız, sürücünün çözümünden farklı değildi! ‘Ört üstünü üşümesin!’ ‘Büyük lokma yut! Büyük laf etme!’ diye atasözü olduğu halde, beyler, hem yuttu, hem etti! Samsun-Diyarbakır ve Sebat-Kayseri maçlarıyla ilgili, neredeyse 9 yaşındaki çocuklar bile bilgi sahibi. Ya siz? Mesela Samsunlu Ergin meselesi. Sonra çamlıklı bir yerde birilerine 750 bin dolar verilmesi, üstelik alışverişin garantiye alınması için, garantili biri tarafından videoya çekilmesi. Hiç mi merak etmiyorsunuz? Arsa mı alındı? Yoksa bir şehir mi satıldı? İddialı söylemlerle icraatın başına gelen, hayır, getirilenler, işini doğru ve dürüst yapmak zorundadır. Beş şoför, 10 sekreteri ekmeğinden edip, ballı paralara eş dost istihdam etmek mi dürüstlük ve erdem? Bıçakcı ve Doğan’dan açıklama bekliyorum. Ulusoy dönemi sonrası personel gideri nedir, daha önce neydi? TFF yönetiminde ortaklıkları aracılığıyla hukuk işleri yapan, kulüplerin avukatlığını üstlenen var mıdır? Şike iddialarının oluştuğu dönemde, TFF gerekeni yapmış mıdır? Yoksa birkaç oyuncuyu kurban edip sıyrılmayı mı seçmiştir? Düşenler düşmeyi, kalanlar kalmayı haketmiş midir? Kayseri’nin üç saatte tertemiz olduğunu hangi kanıtlar ispat etmiştir? Bunları niye açıklamıyor, Kayseri’yi zan altında bırakıyorsunuz? Yoksa mesele gerçekten ‘Ört üstünü üşümesin!’ meselesi mi?

YORUM YAZ