Olmuyor Adnan!
Haberin Devamı ›
ASY’de tatsız müsabakalardan biri daha. Sallamak şart yine, ‘Olmuyor Adnan!’ Bir vagon adamın yaptığı hatalar silsilesinin tamamı Sezgin’e fatura ediliyorsa; bir midibüs dolusununki de edilmeli.
Galatasaray kalesine gelen, her topu sektiren, savunmanın çıkardığı topları rakibe teslim eden, ceza alanına düşen toplara kafa vurduran, ileride pas yapmayıp üzerine de yatan hep Sezgin’di. Hele hele ilk yarı, nasıl bir taktik verdiği belirsiz de Sezgin’di...
Gençlerbirliği en az 2 gol atmadan devreyi bitirdiyse, bunun suçlusu da o olmalı!
Hep mi kötü haber? İyisi de var! Uğur 15 ay sonra kulübede. Sakatlığının sene-i devriyesi gelen Emre biraz oynadı ve yine kasıktan yaralandı. Sezgin doktorculuktan da anlamıyor. Neşterine düşen en az bir sene gaip! Şimdi der ki, ‘bu tedavi usulünde ben değil Burhan Uslu suçlu’. Kabahat atıla atıla, atmayı da öğrenecek ya bir gün! Karbonat eskidi ‘Adnanaat’ var şimdi.
Pektemek’e vurulan ‘sert plase’ doğru vuruş stili de, top yerine ayağa! Hakem takdiri, Cavcav’ın da tekdiri! Aybaba’nın saçlarının da patronunun değirmeninde ağardığı zannediliyor, ama verilmeyen penaltılar ve kaçan goller, sanırım asıl neden oluyor. Sezgin Kewell’ın oyuna girmesine mani olamadığı gibi, gol atmasını da önleyemedi! Ayhan ve Kewell performansı tamamen Korkmaz marifetidir. Sahiplenmek yok. Barış’ı da marke edemeyen Gn. Menacer ve 2-0 oluverdi. Bu fark futbol değil, akçe farkıdır. Yani Euro kalitesi, kıpırdatması, şıkırtısı, ışıltısı!
Gençlerbirliği’ne gelince; usta ayakların olduğu bir takıma o fırsatları atamazsan yersin. Cavcav’ın gözü açılana kadar tren kaçmasa bari, Kahe’nin gözünün uzatmada açıldığı gibi: 2-1!