Köstebek!

Haberin Devamı ›
Papermoon’dayız, İsmet Güral ve Galatasaraylı dostlar... Üzüntü hakim masaya. “Ne bu hâl?” dedim... Son durumları, mahkeme safahatını ve olasılıkları anlattılar. Ben dahil, herkesin aklı başından gitti. Eeee... Akıl baştan gidince, kalana neresi gelir? Bakırköy! Karıştırmışım yani. Kayyum, mahkeme, şok, falan filan derken...
Benim ‘Ya Hayyum, ya Kayyum’ dediğim yerde, ‘Esma’ül-Hüsna’nın’ tamamını, bir anda okuyacak çok Galatasaraylı var. Durum öyle kritik. Galatasaray ‘Allah’a emanet edildi’ yerine ‘Kayyuma’ demişim. ‘Kayyım’ dememişim ki! ‘Kayyım’ sözü Helvacı’nın.
Helvacı da şöyle deseydi keşke; “İşimiz gerçekten Kayyuma, yani Allah’a kaldı gibi de, henüz kayyımlık bir durum yok. Yaradana ve elbette Hukuk’a güveniyoruz. İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’ndeki duruşmaya gitmişliğimiz de yok. Hamburg’a gittik! Kayyım atanmasına ilişkin işlemlerin dosya geldikten sonra karara bağlanmasıyla ilgili mahkeme de 06.04. 14:00’te. Rahat olun. Olabilirseniz!”
Adamın bahçesini bir köstebek delik deşik etmekte. Sebze de, ürün de bitik. Pusuya yatıyor ve uzun süre sonra yakalıyor. Komşusuna müjdeyi veriyor, “Yakaladım köstebeği!” Soruyor komşu, “Ne yaptın peki?” Cevap: “Diri diri toprağa gömdüm namussuzu!”
Sevgili Galatasaraylı, kulübünüz ekonomisi yıllardır ‘köstebeği diri diri toprağa gömen akıl’ hamillerince yönetilmekte. Alp Yalman dönemi sonrası uygulamaları, ekonomik anlamda ‘felaketle’ eş anlamlı. Polat durumun ciddiyetini kavradığı için, “Kredi işi olmazsa duvara toslarız!”, Cansun da “154 milyon Dolar ödenecek” demişti ya... Şimdi 2010 Mart ayında ödenmesi gereken miktar ‘285.000.000 T.L.’ olarak telafuz edilmekte. Yani haberimde, yaşadığım şok sonucu yer ve kavram hatası yapmış olabilirim, ama işin özü şu; ‘durum büyük tehlike arz etmekte!’ Camia olası felaketin farkına varmalı ve el ele önlem almalı. Başka çare yok.
Bu arada Helvacı hoca doğruları bir kısmı!
“Marsilya duvara çarptı, ödeyeceği ceza 10 milyon Euro’yu geçer. Ribery’yi geri getireceğiz. Karamsar olmamak lazım. Dolar’dan korkmayın. Benim hiç tereddütüm yok, hukuki süreç başladığında hepimiz göreceğiz. Bu konu bir uzmanlık alanı ve ben de konuya hakim bir hukukçuyum.”
Kim bilir? Helvacı hocayı belki de Hamburg’a özellikle götürdü Polat... Ribery davasındaki başarısını, tekrarlamasın diye!