Kaçırmamak lazım!
Haberin Devamı ›
Sabah kar, öğle vakti yağmur ve müsabaka saatinde de karışık bulutlu. Sahadaki futbolun da karışık, bulutlu ve görüş mesafesinin flu olduğunu zaten herkes gördü. Hele hele Trabzonlular herkesten fazla gördü! Şener’in şifası için takımın kıpırdayacağını ummuş, boşa umutlanmışlardı. Rıza Çalımbay bilindik oyun anlayışıyla sahaya yayılırken, Trabzonspor bilinmedik bir anlayışı, hiç kimsenin anlayamamasına sunmuştu sanki. Colman ve ‘Volcan’ sadece kafiye uyumları nedeniyle mi sahadaydı acaba? İkisinde de hiçbir artı görmedim, Trabzonspor adına. Hatta zaman zaman öyle pas hataları yapıldı ki, Kafkas topun gerekli adrese gidebilmesi için, bir ‘Cargo’ şirketiyle mi anlaşsa acaba, diye düşündüm! Çünkü oyuncularının beklenen adrese ne topu göndermeye, ne de gitmeye hiç ama hiç niyeti yoktu.
Sivaspor kanat oyuncularını iyi kullandı, orta alanını da öyle. Eneramo gençliğimizin manda kasa 280 Mercedes’leri gibi. Endam, boy, bos, güç, kuvvet, sürat hepsi var. Kendisini tutmaktan sorumlu Giray’a 2 defa ‘plakasını alabildiniz mi?’ diye sordurdu! Chahechouhe yazılır, jipçeroke okunur, bir kanat var Çalımbay’ın elinde. Önce Serkan’ı taktı peşine, araya 3 Trabzonlu’yu daha kattı, sonra topa öyle bir çaktı ki, eminim Tolga bile neyin nereden geçtiğini göremedi
1-0 önde ev sahibi. Bir de Eneramo vuruşu oldu, Tolga klas konuşturdu. Devre. İkinci yarı Kafkas’ın aynı kadroyla çıktığını görünce, bir ‘cargo’ hizmeti transferine görek duyduğuna ve bunu kanıtlamaya çalıştığına dair duygularım pekişti. Trabzonspor’un gribal enfeksiyonlu gibi futbolu değişmedi. Atom Karınca’nın oyun anlayışı da ve Erman’la 2-0 önde.
Ümit’in, Halil’e lüzumsuz faulü ve kazanılan serbest vuruşu Sapara’nın mükemmel değelendirmesi. Trabzonspor’u uzatma anında umut iskelesine getirdi.