Arama

Popüler aramalar

Hızlı Joe...

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Kasabalının ‘illallah’ dediği bir ‘hızlı Joe’ hikayesi vardır ya hani. Bir an daldın, yandın! Galatasaray’ın ‘hızlı Joe’su da Arda olmalı. Jefferson ve Mihajlov ‘bir an daldı’, Konyaspor yandı. Brezilyalı’nın kroşesi bile, olacaktan kurtaramadı.
Şu memleket için ne yeşil siyasetçiler, ne yeşil holdingler yetiştiren Konya, yemyeşil bir saha edinmeyi becerememiş. Bunu sorgulamak Konyalılar’a düşer. Erbakan’ın yetiştirdiği Gül’lü Kayseri stadına bak... Bir de Konya bataklığına!
Kewell ve Lincoln hep kenarlarda dolaştı ve ortalara dalmadı... Brezilyalı ve Avustralyalı ‘bu bataklıkta mutlaka timsah da barınır’ diye düşünmüş olabilir mi? ‘Bursa’da varsa, burada da vardır mutlaka’ neden demesinler?

Böylesi saha şartları... Daha doğrusu zemin rezilliği, iyi futbola cevaz vermez. Bolca kaza nedenidir. Az kaza yapanın yol alacağı bir 90 dakika yani. Her iki taraf sporcuları da, elinden geleni yaptı. İyi niyetle. Emeğe saygı duymalı.
Özkalfa gülüyor, gülümsüyor... Futbolcular da sanırım ‘diş hekimi’ olduğunu bilmeyince, olur olmaz itiraz ediyor. O öyle gülümseye gülümseye 6 köklü azı dizini ‘şıp’ çekiyor. Gülen yüzü mesleği gereğidir, kanmayın!
Hayat 40’ından sonra başlar derler. Maçta da 70’inden sonra heyecan başladı. Güzelleşti mücadele. Kazanma arzusu ve direnci yoğun iki rakibin çekişmesi. Bu şartlarda topun iki kale arasında gidip gelmesi ve Emre Aşık’ın direnmesi. Bravo Cim Bom’a aşık.

Bülent Korkmaz’ın rengi belliydi, teknik adam anlayışı da belirginleşti ‘Galatasaray gibi Galatasaray.’ Konya’da ‘Futbol bu, her sonucu yaşamak mümkün. Mümkün de, umarsızlık ve mücadeleden kaçmak mümkün değil, sakın ha!’ demişti sanki. Mücadeleyi bırakmadılar ve zor koşullardan 3 puanı çıkardılar.