Hep Andorra olsa!
Haberin Devamı ›
Aslında Selçuk'un duran toptan attığı gole kadar, yani 30'uncu dakikaya kadar futbol adına ürettiğimiz hiçbir şey yok. Golden sonra yine yok ama Umut'un asistiyle Burak'ın kazandırdığı bir şık gol daha var ve 0-2 galibiyetimizle bitti devre de, müsabaka da. Futbolsuz ve etkisiz, ama hiç olmazsa 2-0 galibiz ya!
Andorra, Fransa ve İspanya arasına sıkışmış, bir minik prenslik. Pireneler'in sarp yamaçlarının azıcık izin verdiği bir vadide, sıkışıp kalmış bir küçücük ülke. AB'ye almaya dahi lüzum görmemiş, 'ne halin varsa gör' demişler sanki. Turizm'e bel bağlamış onlar da. Tren yok, uçak yok ama otobüs var, aynı bizim Sakarya! Her ülkenin kentleri olur, Andorra'nın köyleri var. Andorra la Vella, La Margineda ve Santa Coloma. Köylerini 15, memleketin tamamını 35 dakikada gezebilir, arada Fransa veya İspanya'yı da ziyaret edebilirsiniz.
Andorra küçücük nüfusundan İspanya'ya 3 futbolcu göndermeyi becermiş! Kalanlar memleketlerinde işiyle gücüyle uğraşıyor, çiçek ekiyor, puro sarıyor, vakit buldukça da top oynuyor. En ekstra üç futbolcuları İspanya üçüncü liginde. Mesela Vales 3'üncü, müçüncü ligde ama Real Madrid'te! Ülkemiz ligindeki ekiplerden herhangi biri gelseydi buraya, futbolumuzu inanın daha iyi temsil edebilirdi. En azından bir anlayış ve sistem sahnelenir, çayır çimen geze geze dizisi olmazdı sahadaki gösteri! Dün gece atılan goller ve alınan galibiyet hiç kimseyi kandırmasın. Andorra'nın en iyi futbolcusu nasıl Real Madrid'in 3'üncü lig ekibi malıysa, bizimkilerin örneklediği futbol da 'merdiven altı imalatı' kalitesidir! Yani imitasyon imalatın dahi beteridir.
Bakınız değerli rakibimiz ömrü hayatında topu topu 3 galibiyet almış, şu ana kadar gurubunda futbol adına hiçbir şey başaramamış. Gerçi şu ana kadar bizimkiler de grupta futbol adına hiçbir şey başaramamış ama onların yıldızlarından pür amatör futbolcu Edu Peppe bizimkilerin kaldığı otelde garsonluk mesleğini icra ediyor. Bizim iki-üç futbolcu bir araya gelse o oteli zinciriyle beraber alabilecek paraya 'para' demiyor! Durumu anlayın işte. Bu vaziyetteki bir futbol duruşuna, ekonomik değerinin gerektirdiği zenginliği ve anlayışı zerre kadar bile örnekleyemeyen bir futbol fukaralığı içindeydi Ay-Yıldızlı gençler!
Oyun başladı, 'ha şimdi'... 'Ha az sonra' derken, 5'inci dakikada az daha kalemizde golü görecektik. Allah'tan çok acemi ve yetenek özürlüler. Fakat tüm bunca futboltif garip-guraba hallerine rağmen biz bir futbol sistemi, rengi ve keyfi üretmeyi beceremedik. Şimdi sahanın enine (gerçekten dardı), boyuna (yeteri kadar vardı), zemine (harbiden berbattı), havaya (lüzumundan fazla rüzgarlıydı) mazeret bulur, kötü futbol imalatımıza kulp takarız. Takarız da, sadece kendi kendimizi kandırırız.
TFF Başkanı Yıldırım Demirören 'kulüpler bize teşekkür etmeli' mi ne demiş! Selçuk'un ustaca vuruşu, Burak'ın çaprazı mükemmel nişanlaması dışında bizim teşekkür edeceğimiz bir şey var mıydı dün gece acaba? TFF katkısı olarak, teşekkür edebileceğimiz bir şey!