Hasan'a Şaşşşş!

Haberin Devamı ›
Hasan Şaş soyadına sımsıkı bağlı kalıp, müthiş bir uyum gösterme misyonu üstlenmiş. Belli... Hasan’a bak ve şaşşşş!
Beni ilk kez şaşırtmasının üzerinden sanırım 10 yıl geçti. Florya’da sohbet ediyoruz bir gün. Henüz yeni gelmiş... Birden bire “Oğuz Abi bana bir balık yedirsene” dedi. “Tamam” cevabını verdim ve manzarasını çok sevdiğim Menekşe’ye doğru yollandık. Bir yandan otomobili sürüyor, diğer yandan düşünüyorum ‘Allah’ın Adanalı kebapçısı, ne anlar balıktan’ diye. Neyse Saffet’in ‘Papağan’ namıyla maruf balık lokantasına gittik ve siparişi verdik. Aslına bakarsanız ben de anlamam balıktan. Bizim Kocacıklılar da pek anlamaz ve tercih etmez. Adapazarlılar da öyle. Eski Sakaryasporlu Ercan Zorlu bir balık lokantası açmış ve az sonra batmıştı. 30 senedir başka açıldı mı? Bilmiyorum. Köfte, börek, patates, kabak tatlısı favorimizdir ve o misyonu 1928’den beri Köprülü familyası üstlenmiştir. Şimdi Yavuz ve Cem sürdürüyor, tatlı işine de sevgili ablaları nezaret ediyor. Uzun sözün kısası, Yeşilköy’de çook balıkçıda, terbiyeli şiş ısmarlamış ve balık kültürüm olmadığını sözde saklamışımdır. Neyse dönelim Papağan’a... Hasan balığı bir yedi, sosyetenin kralı beceremez. “Yahu Hasan hızlandırılmış bir ‘balık nasıl yenir?’ kursu açsan, ben de katılsam” dediğimde “Abi Karataş’ta balığı şurada tutar, burada da yeriz. Üstelik babam mükemmel balıkçıdır” dedi. Hasan daha sonra attığı gollerle kalecileri, çalımlarla rakiplerini, 2002’de Brezilyalılar’ı, son milli kadrolarda olmamasıyla hepimizi, esprileriyle milleti şaşırttı da şaşırttı. Son demeciyle mi? Sadece şaşırtmadı... Üzdü... Look Hasan! Kibarlık olsun diye ‘Bak!’ demedim, Galatasaray’ı şimdi bırakamazsın. Devre arası da bırakamazsın. Sezon sonunda da... Galatasaray’ın o muhteşem futbol karakterinin ve sünepe oyuna başkaldırısı örneğinin sona kalan pek az kardelen çiçeğinden sadece birisin sen. Bırakamazsın kardeşim... ‘Şaş’ırma!
Not: Şükür’ün laptopunu tam kıramadım, ama seninkini kırarım, MD uçağına tekrar bindiririm. Akıllı ol!