Geç kalmak!
Haberin Devamı ›
Kişisel seçimlerinizde geç kalabilir ve yarattığı sorunları, yine kişisel olarak çekebilirsiniz. Ya kurumları yönetenler veya başındakiler? ‘Geç kalmak’ gibi bir hakları veya ekstraları var mı? Yok. Çünkü ortaya çıkan problemler toplum katmanlarını da olumsuz etkileyebiliyor. Son zamanlarda üst üste öylesi örnekleri yaşadık ve paylaştık ki...
Galatasaray mesela... Transferde akıl almaz şekilde geç kalmış ve ufak hesapların bedelini son derece pahalı ödemiştir. Çok açık ve net söylüyorum; Romanya felaketinden, sol tarafa futbolcu doldurulup da, sağ arkanın boş bırakılmasına ve daha neler neler... Bugün en azılı Şükür düşmanlarının dahi ‘keşke oynasaydı’ demesine. Lincoln’un boş vermesine, trilyonların heba olup gitmesine, en kötüsü, Galatasaray futbol ruhunun kaybedilmesine neden olan kimliktir Adnan Sezgin. Benzeri uygulamaları İstanbulspor’da da yapmış ve Sergen, Oğuz Çetin, Aykut, Emre Aşık, Hamza ve daha nice yıldızlarla bezeli takım, aynen Galatasaray gibi Romanya’da takla atıp, bir daha iflah olmamıştır. Hele daha sonra yaşananlar! İstanbulspor’un Avrupa kazasından çok daha feci değil mi?
Hurşit Tolon ve Şener Eruygur paşalara yapılan ziyarette geç kalmaktan oluşan üzüntümüz, İlker Başbuğ ve Galip Mendi komutanlarımız tarafından giderildi. TSK alışık olmadığımız şekilde sessiz kalmış, vefasızlık yapmıştı. Bu eksiklik şimdi bitti. Silah arkadaşlarını ziyaretin ne sakıncısı var? Yargı kanun ne diyorsa onu yapacak ve ‘Mürekkep Balığı Operasyonu’ olarak tanımladığım girişim hakkaniyetten yana sonlanacaktır. Hiç kuşkum yok.
Bir başka geç kalma operasyonu da TFF’de yaşananlar. Ulusoy döneminin en büyük mağduru Trabzonspor’un sıkıntılarına bir başkası daha eklendi. Ergun Ata gerçek yaralıyı o kadar güzel anlatmış ki... Evet Haluk Ulusoy ve birkaç kişilik çok yakın çevresi, benzeri çok sayıda olayı dar çerçevede bitirmiş ve konuyu bilmesi gereken görevlileri es geçip gitmiştir. Son yaşanan da bunlardan biri gibi. Hele hele bir kısım medya Lütfi Arıboğan’ı işaret ediyor ve kurgu buram buram sırıtıyor! Ankaralı gazeteci arkadaşlarımızın ne yazdığını gördüğümüzde, olayın gerçek yönü ortaya çıkacaktır. Kuşkunuz olmasın.