Erken bayram!
Haberin Devamı ›
Rakip kaleye yakın oynamayı yeğleyen, kenarlardan gelmeyi seven iki ekipten amacına ulaşanı Galatasaray’dı. Oksijeni zaten sınırlı ortamda, Fenerbahçe’yi adeta tık nefes etti Sarı-Kırmızılı takım. Önde baskı, mükemmel paslaşma, çabukluk ve orta alanın mutlak kontrolü tamamen Galatasaray tarafındaydı. Sayabilmekte zorlandığım sayıda da gol kaçırdı, Terim’in futbolcuları. Oysa Mert’in henüz oyuna konsantre olmamış olmasından mükemmel faydalanmıştı Umut Bulut. 19. dakika ve 1-0. Ardından yine akıl-almaz şekilde kaçırılan goller üzerine Engin’in hiç de lüzumu olmayan lüzumsuzlukları nedeniyle oluşan pozisyonun ardından, Alex’in ayağı, Emre’nin sırtından yenilen gol 1-1. Uzun lafın kısası golün öncesinde, içinde Engin evladımız var. Ev sahibi ikram etmeden bayram şekerine dalan yaramaz sanki! Böylesi kritik finallerde yakaladın mı, atacaksın arkadaş. Aynen Umut Bulut gibi 2-1 şimdi. İyi ki varsın, harbi umutsun Umut. Patlayıcı ve yanıcı rezaleti de, istikrarla devam etmekte 2. golün ardından. Yapmayın be arkadaş, kıymayın futbolumuza ve emeklere! Romanya’da attığına sevindiğim Kuyt dün gece yine atınca üzüldüm! Yalan mı söyleyeceğim arkadaş? 2-2 şimdi, arada Engin de gitti. Ah Engin, vah taraftar, el ele verdiniz güzelim gecenin içine ettiniz. Kuyt’ın golünde, GS savunmasına kalk borusu mu çalmak lazımdı acaba?
Terim’in eksik sonrası ordusuna verdiği mesaj, İmparator’a layıktır ve ödülü da zaferdir. Kazanıldı zaten, hem de eksik halde. Tebrikler...