Çözülüm rezaleti!
Haberin Devamı ›
Dün gecenin Letonya ayağında; ‘bu 90 dakika çözülüm rezaleti sahnesi olmasın sakın’ gerginliği sarmıştı resmen hepimizin bedenlerini. İlk 45 dakikada pozisyonlar bulduk bol miktarda ama gole tahvil edemedik. Çünkü topu filelerle buluşturmaya konsantre değildik, şut atmayı beceremedik. Rakibi eksiltemedik, doğru düzgün pas yapısı ve taktik planlamayla değil üstün körü yüklendik ve devreyi ancak berabere bitirebildik. Futbolu az biraz bilen, doğru taktik üreten ve yarım pozisyondan dahi gol çıkarabilen bir rakiple karşı karşıya olsaydık acaba ne olurdu halimiz bilemem! İlk yarının sonlarında oyuna dahil olan Bilal Kısa 47. dakikada şahane bir gol vuruşu yaptı ve öne geçtik. ‘İşte gol dediğin böyle atılır’ diye sevinmeye vakit bile bulamadık ve bence o ana kadar oyunun en faydalı oyuncusu olarak tanımlamam gereken Ozan’ın neden olduğu penaltıyla üzüldük. 54. dakikada Sabala vaziyeti 1-1’e getirdi. Bu gol Letonya’nın ilk attığı goldü grubumuzda. Adem oyuna girdi ve karşılıklı gidip gelmelerle denk vaziyet devam etti, gitti. Ay-Yıldızlı futbolcuların sorumluluk almaktan kaçındıkları bir tuhaf geceyi izlemek zorunda kaldım. Gayretli olamadık, çabuk hiç olamadık, pozisyonlara biz tribünden baktık, yıldızlarımız (!) da sahanın içinden ve kafamızda yepyeni bahaneler planladık! İskoç hakem yetersizdi, saha kaygandı, rakip lüzumundan fazla sertti, rahat rahat çalım atmamıza ve şut çekmemize de izin vermedi. Önümüze bakacağız! Önünüze bakmayın, biraz da gerçeklere bakın üleyn... 1-1 Türk futbolu batağa gidiyor ama endişelenmeyin! O kadar çok şey batağa doğru gidiyor ki, ayak topu için üzülmemize pek vaktimiz olmayacak sanki!