Arama

Popüler aramalar

Armut piş...

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Bir türlü vazgeçemedik ‘armut piş, ağzıma düş’ kolaycılığından. Evet Türkiye futbolda ara sıra sevindiriyor ama bu iş sanki armut ‘lap’ diye düşerse oluyor. Niçin? Çağdaş futbolun gerekliliklerini pek uygulamıyoruz da onun için.
Alışılmış(!) durgun tempomuzla başladık. Kontrollu anlayışın grogi olmuş hali gibi bir şey var ya hani! İşte öyle. Sabırla rakibi çözmesini bekliyoruz çocuklarımızın.
Belçikalılar standartlarının dışına çıkma heveslisi olmayan, doğru yerlere koşan ve olması gereken yerde de bulunan sporculardan kurulu bir ekip. Biz mi? Tersi!
Çocuklarımız futbol gerçeklerine mesafeli durup, didişmeyi yeğlerken, Sonck babasının evinde bulamayacağı rahatlıkta kafayı vuruyor ve 0-1. Burada Volkan’a bakmam, savunma amirlerine bakarım. İzindeler o an! Gol sonrası hareketlendik ama bereketlenemedik. Bitti devre.
Bekleyen değil, araştıran ve hareketlenen bir yapı kurmak gerek. Aksi halde işimiz zor, haddini bilen, gösterişten uzak Belçika anlayışına karşı. Bu arada Lannoy’da seminer tadında maç yönetiyor valla. Hakemi, sahayı, taraftarı, siyaseti bahane şansımız da yok! Witsel’in de penaltıya itiraz şansı yok. Buz gibi buz.. Ve Emre ne güzel vurdu 1-1... İlk armut düştü yani!
Telaşla karışık çalım üretmeye çalıştık ve iyi kademe yapan Belçika karşısında tıkanırken, vakti da tükettik.
Bu oyuna tek armut ve bir puan iyidir. Bereket versin.