Arama

Popüler aramalar

Yeter artık Emenike!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Bir Sow’a baktım, bir de Emenike’ye. Önce Sow’dan başlayalım. Sahada basmadık yer bırakmıyor. Şansı yok, gol atamıyor ama topu ayağına aldığı zaman en az üç kişi başında. Galibiyette golcüler kadar onun da katkısı var. Söyledikleri de gerçekten çok ilginç:

“Pozisyona giriyorum ama atamıyorum. Buna rağmen taraftarlarımız bana inanılmaz destek veriyor. Bu durum beni şaşırtıyor...” Sonra da ekliyor: “Onlara gerçekten çok teşekkür ediyorum” Bir de Emenike’ye bakalım... Geçen hafta bu köşede Başkan Aziz Yıldırım’ın demecinden bir alıntı yapmıştım. Başkan, “Emenike’ye 10 milyon Euro verdiler satmadım” demişti. Ben de, “Satsa o paraya Emenike’den daha iyisini mi alacaktı?” diye sormuştum. Hay demez olaydım...

Adam formsuz olduğu için ilk 11’de yok. İkinci yarının başında da oyuna alınmadı. Maçın bitimine 6 dakika kala da hoca tercih hakkını Diego’dan yana kullanınca eldivenlerini yere fırlattı. Hatırlayın, Gaziantep maçında da kaptan Emre ile tartışmış, seyirciden de tepki görmüştü.

Bu ikili arasındaki farka bakar mısınız. Sow gol kaçırmasına rağmen kendisini bağrına basan seyirciye teşekkür ediyor. Emenike de tribünde binlerin, televizyonlarda milyonların izlediği o kritik maçta protesto hareketleri yapıyor. Fenerbahçe için en büyük tehlike disiplinsizliktir. Umarım İsmail Kartal, Emenike’nin kulağını çeker.

Egemen geldi böyle oldu


Aylarca sakatlığının geçmesi için bir o doktora bir bu doktora gitti. Hiçbir zaman yılmadı. 'Oynar mı oynamaz mı? diye şüpheye düşenleri yanılttı. Ve Egemen sahaya döndü... Emanet bıraktığı yer aldı. Şu anda savunma hattının sigortası. İstatistiklere göre o formasına kavuştuğu günden bu yana rakiplerin Fener kalesi önünde yarattığı tehlikeler yarı yarıya düşmüş. Ben, Egemen'in kornerlerden faul atışlarından gelen ortalara attığı kafa gollerini özledim. Bu arada şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Transfer edildiğinden bu yana "İlk 11'de niye yok?" diye sorduğum Alper'i gördünüz. İnşallah İsmail hoca kendisine devamlı şans verir.

İyi oynadığı zaman kötü mü dendi?


Son iki maçtır, yani Mersin ve Başakşehir maçlarında Fenerbahçe kusursuz oynadı. Hatta büyük keyif verdi. Kötü oynayınca, eleştirilere kızanlara hep hayret ettim. İsmail Kartal bile, “Bana karşı çok fazla ön yargı var” dedi... Medyanın aleyhine olduğuna inanmış! Oysa hiç de öyle değil. Şu anda Fenerbahçe bir puan farkla Beşiktaş ve Galatasaray’ın önünde ilk yarıyı lider kapadı. Bana göre elindeki o müthiş kadro ile bu fark 6-7 olmalıydı. Benim eleştirim buna idi. Ve hâlâ aynı inancı taşıyorum. Umarım ikinci yarıda Fenerbahçe fikstür avantajını da iyi kullanır ve hedefe ulaşır.

Sapla saman


Neymiş efendim. Büyük hoca derbi kazanarak olunurmuş. Yani derbi maçlarını kaybedersen şampiyon da olsan hava gazı. Bilic'ten bahsediyorlar. Mesela İsmail Kartal, Fenerbahçe şampiyon olursa 'büyük hoca'. Neden? Derbi galibiyeti var. Hamza da öyle... Beyler, hocanın büyüğü küçüğü olmaz. Sapla samanı birbirine karıştırmayın.

Yenseydi Kahraman'dı


Bilic’e ‘korkak’ diyenlere şaşırmamak imkansız. Son derbiye kadar Beşiktaş’ı göklere çıkaranlar “En iyi futbolu Beşiktaş oynuyor” diyenler Şampiyonluğun en büyük favorisi olarak gösterenler Şimdi acımasızca eleştiri yağmuruna tutuyorlar. Oysa Beşiktaş o gün sahadan galip ayrılsa adım gibi biliyorum ‘kahraman’ ilan edilecekti. Bundan sonra ‘bu Bilic’le olmaz’ diyenler de çıkarsa hiç şaşırmam.