Stoch derbide mutlaka oynamalı

Haberin Devamı ›
Üstelik, Stoch oyundan alındığı zaman yaptığı hareket hiç hoş değildi. Yerine giren Kuyt’ın elini sıkmaması ve de eldivenleri fırlatıp çekip gitmesi de büyük ayıp. Ama, Aykut hocanın tek yanlışı, Stoch’u kadro dışı bırakması. Aykut hocaya Stoch ile ilgili soru soruyorlar, bakın nasıl cevap veriyor:
”Kafamızda tek şey var Fenerbahçe ailesinin menfaatleri ve çıkarları.” Ama, taraftarın ve de Fener’e gönül verenlerin de kafasına takılan bir soru var. O da şu; “Aykut Kocaman Fener’i mi cezalandırdı, yoksa Stoch’u mu?
Belediye maçında, 45 bin seyirci hop oturdu hop kalktı. Milyonlar televizyon başında tırnaklarını yedi. Onu da bir kenara bırakalım acaba, Aykut hoca, maçtan bir gün sonra gazetelerde Aziz Yıldırım’ın locasında çekilmiş fotoğraflara hiç baktı mı? O karelerde başkanın nasıl stres yaşadığını algılayabildi mi?..
Az daha 2 puan uçuyordu. Bu nedenle rakiplerin en çok çekindiği, her mesafeden ve her pozisyondan şut çeken, kalecilerin korkulu rüyası Stoch’un Galatasaray’a karşı oynaması şart. Fenerbahçe’ye gönül verenler “şampiyonluk mücadelesi sürerken, Emre ve Alex olayından sonra inşallah bir de Stoch problemi yaşamayız” diye dua ediyorlar. 20 bin Euro ceza verilmiş.. Az.. Ver 40 bin euro ama, kadro dışı bırakma. Liglerin ısındığı, büyük bir kapışmanın yaşandığı bu ortamda futbolcu ile böylesine bir kaos ortamının yaratılması dev maç öncesinde Fenerbahçe’ye zarar verir.
Sow’a dikkat edin
Demiştim ki, Sow ileride yalnız adam. 90 dakika dur durak bilmiyor. Bir geride, bir ileride. Yardımcısı yok. Gördünüz bu yalnızlık o sakin adamı da artık çileden çıkardı. Son Belediye maçında sahada hiç de alışık olmadığımız bir Sow izledik. Gol atmaktan başka bir şey düşünmeyen Sow, her harekette hakemle didişti. Rakipleri ile ağız dalaşına girdi. İkinci sarı karttan az daha kırmızıyı da görecekti. Aykut hocanın bunun nedenlerini araştırması lazım. Belediye’ye de aynı sistem. Beşiktaş’a, Galatasaray’da aynı sistem. Tek golcü ile bu işin yürümeyeceği açık açık ortada iken niye ısrar edilir anlamak güç. Şapkamızı önümüze koyup bir düşünelim; Sow sakatlansa alternatifi yok. Lig, Ziraat Türkiye Kupası ve Avrupa’da hedefleri olan Fenerbahçe’ye ikinci bir golcü alınması için herkesin dilinde tüy bitti. Mönchengladbach maçında yedeklerin halini herkes gördü. Ben şahsen hiçbirini tutmadım. Benim gibi düşünenler çoğunlukta.
Bobo-Nobre-Necati ikinci baharı yaşıyor..
Bobo, Beşiktaş’dan gitti Kayseri’de fırtına gibi. Şu ana kadar 8 gol attı. Nobre, Fener’den sonra Beşiktaş’ta forma giydi. Mersin’in değişmezi. O da 8 golü rakip filelere gönderdi. Necati, Galatasaray’dan ayrıldı Eskişehirspor’un gol makinası 8 golle krallıkta iddialı. Ya Holosko’ya ne demeli. Sezon başında hatırladığım kadarı ile hazırlık kampında bile yoktu. FEDA’ya razı oldu. Oynama şansı doğdu. Şu anda Samet Aybaba’nın en güvendiği isimlerden biri. Onun da 7 golü var. Yani, dördü de futbolda ikinci baharlarını yaşıyorlar. Nobre ile Bobo‘nun Beşiktaş ve Fenerbahçe’deki performanslarını hatırlayın. Şu anda Beşiktaş ve Fenerbahçe’deki golcülerle kıyaslayın. Artılarının daha fazla olduğu görülecektir. Keza Necati, Eskişehir’de Galatasaray’a oranla daha zor şartlarda 8 gol atıyor. Sarı-Kırmızılı formayla bu yıl sahaya çıksaydı inanın pozisyon fazlası ile daha fazlasını atardı. Az kalsın unutuyordum. Eskişehirspor defansının belkemiği Servet de 2 golle adını sıralamaya koydurdu. Holosko ve Servet dışında Bobo, Necati ve Nobre’nin devre arası transfer borsasında adı geçmeye başladı. Boşuna dememişler ”ne varsa eskilerde var” diye.