Arama

Popüler aramalar

'Şike' diyen, gören var mı?

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı


En önemlisi, her maçtan sonra tüm televizyonlarda futbol otoriteleri, saygıdeğer isimler, yerli-yabancı eski hakemlerin saatlerce yaptıkları yorumların arasında hiçbirinin, “Bu maçta yanık kokusu var” dediğini işittiniz mi?
Ben işitmedim ama tapelerden sonra bazılarının “Sıkıntı var. Üç maçta olduğuna inanıyorum” dediğine rastladım. Niye o zaman konuşmadılar? Ellerinde yazılı ve görsel medyada açıklama yapma olanakları varken neden seslerini çıkarmadılar? Anlamak mümkün değil.
Bu yüzden tapelere dayanarak yorum yapanların görüşlerine inanmıyorum. Her gün Aziz Yıldırım’a yüklenilmesini hiç anlamıyorum. Şike davasını kişiselleştirenleri kınıyorum.
Bakınız; şike iddiaları Futbol Federasyonu Etik Kurulu tarafından incelenmiş, TFF ve PFDK tarafından Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe Kulübü bakımından adı geçen maçlarda müsabaka sonuçlarının belirlenmesi itibarı ile ceza tayinine mahal olmadığı şeklinde karara bağlanmıştır. Yani ‘Şike’ bulunamamıştır. Ancak bu dikkate alınmamıştır. Daha önce de yazmıştım...
Eğer yeniden yargılama olacaksa bana göre:
- Şüpheli maçlar Fenerbahçe-İstanbul B.B., Karabük-Fenerbahçe, Fenerbahçe-Ankaragücü, Sivasspor-Fenerbahçe maçlarını yöneten hakemlerin yazdıkları raporlar okunmalıdır.
- Yardımcılarin gözlemcilerin raporları yeniden mercek altına alınmalıdır.
- O maçları, yazanların, yorumlayanların görüşleri titizlikle incelenmelidir.
- Bu dört maç yeniden hakemler, gazeteciler, antrenörlerden teşkil edilecek bilirkişi tarafından gözden geçirilmelidir.
- Dört maçta yer alan rakipler de dahil 3’er futbolcu ve teknik direktörlerin görüşlerine başvurulmalıdır.
Aziz Yıldırım ve arkadaşları “Af” değil “Adil yargılama” istiyor bunu unutmayın.
Aziz Yıldırım’ın şu sözleri tarihe geçecek niteliktedır:
- Sandıkla geldim, sandıkla gitmiyorum, bu demokrasi ayıbıdır..
- Vicdanım rahat, hapis yatmaya gidiyorum. Kaçtı diyenler utansın...

Hele bir durun yahu..

Yargıtaydan karar çıktı. Tebligat kulübe gelmeden bakın neler konuşulmaya başlandı:
- Aziz Yıldırım cezası bitince isterse kulübe CEO olacak.
- Onursal başkanlığa getirilecek.
- Başkanlıktan düşünce yerine kendisine yakın bir isim gelecek. O da kulübü perde arkasından yönetecek.
- Hapse girse bile kritik kararlar ona danışılacak.
- Kiğılı ya da isterse Ali Koç aday olacak.
- Cezasını Topuk Yaylası’na yakın Düzce’deki cezaevinde çekmek istediği öğrenildi.
Bu sonuncusu yani “Topuk Yaylası” haberini okuyunca küçük dilimi yutacaktım. Yakınlarına söylemişmiş. Bu kadarına da pes doğrusu. Biraz da iyi şeyler düşünün arkadaşlar. Yeniden yargılama olasılığı gündemde. Yasal düzenleme ile ilgili Meclis çalışmaları başladı. Kabul edildiği taktirde ve de yargılama sonunda Aziz Yıldırım’ın cezası kalkarsa o zaman neler söylenecek çok merak ediyorum..

Semih’i alırken niye itiraz etmediniz?

Dünyada başka bir örneği varsa lütfen söyleyin.
Semih, Aykut hocanın zamanında Fenerbahçe’de her maçta oynamazdı. Ersun hocanın onbirinde hiç yoktu.
Neden-Niçin? diye sorulmaz. Çünkü bu teknik direktörün görüşüdür.
Semih, sezon başında isteyeni olduğu halde, “Forma girersem belki oynatırlar” diye sabırla bekledi. Genç takımla antrenmanlara çıktı. Sonunda Antalya’nın teklifine “Evet” dedi. Ancak yılların golcüsünün sözleşmesine bir madde konmuş. “Fenerbahçe’ye karşı oynayamaz” Ne demek şimdi bu... Tut ki Semih, Fenerbahçe-Antalya maçında bir gol attı. Dünya mı yıkılır? “Neden yolladınız?” diye gönderene soruşturma mı açılır!
Unutmayın Semih bu forma altında çok galibiyetlere imza atmıştır. Son dakika golleri ile de kurtarıcı olmuştur. ”Nöbetçi golcü” adı takıldığı zaman bile alınganlık göstermemiştir. Bu nedenle Fenerbahçe’ye yakışanı yapın o maddeyi iptal edin. Semih de özgürce sahada top koştursun. Semih’i transfer ederken, “Fenerbahçe’ye karşı oynamaz” maddesinin bulunduğu sözleşmeyi kabul eden Antalyalılar’ın yakınmalarına verilecek tek cevap, “Niye o zaman bu şartı kabul ettiniz” olur...