Arama

Popüler aramalar

Şaka gibi...

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Arkadaş! Ben her hafta, “Gol ofsattı, hayır değildi” tartışmalarından bıktım. Arkadaş! Ben, gözünün önünde yüzde 100 penaltılık hareketi, “Ben öyle gördüm” deyip işin içinden sıyrıldığını sananlara şaşırıyorum. Lig başlayalı 9 hafta oldu, verilmeyen penaltılar, elle yapılan asistler, haksız sarı veya kırmızı kartlar... Kısacası hatalar zinciri artarak devam ediyor. Bakınız; Fenerbahçe-Rizespor maçı geride kaldı. Ancak Emenike’nin biçilmesine verilmeyen penaltı hala gündemdeki yerini koruyor. Tuhafıma gitti, İsmail hoca İlker Meral’e, “Hocam yüzde 100 penaltıydı” diyor. Aldığı karşılık, “Ben öyle görmedim” oluyor.

İlker Meral hocam acaba akşam o pozisyonu TV’den izledikten, sabah da gazetelerdeki yorumları okuduktan sonra da aynı kanıda mısın çok merak ediyorum. Aslında görmediğini söylemek de bir erdem. Ancak İlker Meral herhalde sahada “Görmek için var olduğunu” unutmuş olmalı. Ayrıca anlayamadığım bir şey bir penaltıyı vermişsin. Arkadan üç penaltılık olay daha patlamış “es” geçmişsin. Yoksa ‘Birden fazla penaltı olmaz’ diye bir kural mı var?

Tonla yabancı futbolcu ithal ediyoruz. Kulüpler futbolculara trilyonlar ödüyor. Bir yanlış düdük nelere mal oluyor, görülüyor. Bana kalırsa yabancı hakem konusu artık tartışmaya açılmalı. Çünkü gidişat hiç de iyi değil.

Niye Kuyt?
Fenerbahçe‘de penaltıyı Kuyt atmamalı. Niye atmamalı? Bugüne kadar Sarı-Lacivertli takımda 4 penaltıda topun başına geçti. Biri filelerle öpüştü. Diğer 3’ü karavana...

Söz Kuyt’dan açılmışken devam edelim; koşuyor, didiniyor, sahada basmadık yer bırakmıyor. Bunların hepsi güzel ancak 90 dakikada aynı verim alınıyor mu tartışılır. Fenerbahçe’de çok şeyler değişiyor. Bakın Hasan Ali sanki yeniden doğdu. Alper takımın değişmezi olma yolunda. Diego için “Niye oynatmıyor?” diye yırtındık. Sonunda “Biraz sabır. Hazır olunca sahada“ diyen İsmail hoca haklı çıktı.

Hele hele Kadlec’in kendi kalesine gol attıktan sonraki üzüntüsü ve muhteşem kafa golü ile beraberliği kurtardıktan sonraki sevinci; bunlar Fenerbahçe’nin hep artıları.

“Aile” sloganı tuttu
Volkan’ın yedekleri Mert, Erten ve İsmet’le yaptığı konuşmayı okuyunca Fenerbahçe’de “Biz bir aileyiz” sloganının benimsendiğini gördüm. Volkan’ın sözleri Fenerbahçe tarihine geçecek cinsten. İşte bazı satırbaşları: Fenerbahçe tribününde davul çalarken takımın kaptanı oldum. Rüştü abinin arkasında bekledim ve o günlerde kendisinin desteğini gördüm. Belki bugün belki yarın belki üç yıl sonra ben olmayacağım, kendinizi her yönden hazırlayın.

Kaptan Emre ile ikinci kaptan Volkan antrenmanlar dışında yaptıkları konuşmalarla İsmail hocanın en büyük yardımcıları. Başkan futbolcuların hep yanında. Eğer, “1 milyon üye” projesi tutarsa -ki tutmaması için neden yok-o zaman Fenerbahçe’yi kimse hiçbir alanda yakalayamaz.

Prandelli kalacak mı? Yoksa...
“Gidecek mi, kalacak mı?“ diye Prandelli için bir papatya falı açılmadığı kaldı. Adamın kaderine bak. Başkan Duygun Yarsuvat gitmesinden yana değil. Abdürrahim Albayrak hocalık için kimse ile görüşmediğine yeminler ediyor. “Gitsin“ diyenlere bir sorum var: Ya Galatasaray’ı şampiyon yaparsa o zaman da “İstemiyoruz” diyecek misiniz?

Bir başka soru: Gitmez ya... Varsayalım “Yeter” dedi. Peki yerine kim gelecek?

Bakınız, Ali Dürüst ve Abdürrahim Albayrak bu takımla çok şampiyonluklar yaşadı. Onlar, bu işin patronu olduğu sürece takımın başına ha Ali ha Veli gelmiş fark etmez. Onun için boşuna Lucescu‘yu, onu, bunu aday göstermeyin.

Bir de Galatasaray’ın ezeli rakibi Fenerbahçe ile aynı puanda olduğunu unutmayın.