Arama

Popüler aramalar

Niye istifa

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

O halde, bu şöyle yorumlanabilir; “Sportif direktör Aykut Kocaman, teknik direktör Aykut Kocaman’ın görevine son vermiştir.” Ancak, Aziz Yıldırım kabul etmemiştir. Bu kadar basit işte. Şaka bir yana. Şimdi dönelim konumuza...

SORU: Aykut Kocaman’ın istifa kararı doğru muydu?

CEVAP: Hayır yanlıştı.

SORU: Ya dönerse?

CEVAP: O da yanlış.

Kendisi veya Fenerbahçe resmi sitesi bir açıklama yapmadan döndü diyemiyorum. Fakat, benim çözemediğim bir şey var: Fenerbahçe’de yerli-yabancı hiçbir teknik direktöre bugüne kadar böylesine sağlam bir destek çıkılmadı. Başkan Aziz Yıldırım her konuşmasında “Aykut hocaya güvenimiz tamdır. Hocamızın yanındayız. Sonuna kadar Aykut’la“ demiyor muydu. Bakın; Kocaman’ın maç sonrası konuşmasının can alıcı kısmına: “Ben yaklaşık 2,5 yıldır çok şerefli bir görev olan Fenerbahçe Teknik Direktörlüğü’nü yaptım. Bu görevi devam ettirecek gücü hissedemiyorum kendimde. Bu maçla beraber Fenerbahçe’deki görevime son veriyorum. Taraftar haklı, söylenecek bir şey yok.”
Yani “istifa“ diye bağıran seyirciye “hak” veriyor. Evet, Aykut hocam 3 Temmuz’dan bu yana herkes çektiğin sıkıntıları biliyor. Ancak, senden daha çok çeken biri var; sana o görevi veren Aziz Yıldırım... Metris’te dile kolay tam bir yıl Fenerbahçe için yattı. Ama, sen O’na danışmadan ekranlarda milyonların önünde “istifa ediyorum” dedin. Tabii eleştirileceksin. Kararında aceleci davrandın. Şunu sakın unutma Aykut hoca. Fenerbahçe, Sivasspor ile hayati bir kupa maçı oynuyor. Seyircinin büyük çoğunluğu Galatasaray’la oynanan basketbol maçını izlemek için salonda. Başkan da orada. Demek seyirci sahada oynanan futboldan pek memnun değil. İşte Fenerbahçe için en büyük tehlike bana göre budur..

Sakın 12. adamı darıltmayın

Fenerbahçe taraftarı bugüne kadar o krizli günler de dahil ne başkanını, ne yönetimini, ne de teknik kadroyu ve de çoğunlukla kötü oynayan futbolcularını yalnız bırakmıştır. Aziz Başkanın, “istifa“ diye bağıranlara tıpkı Aykut Kocaman gibi hoşgörü ile bakması lazımdır. Başkanın “Aykut Kocaman istifa diyenler de bilsinler ki, Aykut Kocaman hepsinden daha Fenerbahçeli“ diye konuşması ve protestocuların çoğunluk olmadığını, hatta tanıdığını söylemesi bana göre biraz ağır bir ifadedir. Küfür yok, hakaret yok. Milyonlar televizyonda gördü, Karabük bozgunu sonunda bir grubun yaptığı tezahüratı öbürü protesto edince neler oldu. Ve de, iş büyüdü stadın dışına kadar kaydı. Bir kısım taraftarın maç oynanırken sırtını sahaya dönmesi ne kadar yanlışsa “sözünden dönen” pankartı da o kadar üzücüdür...

Ancak, Aykut’un istifa kararından sonra futbolcuların birbirleri ile aniden kenetlenmeleri.. Hocalarının etrafına adeta etten bir duvar çekerek “hata bizde. Görevi bırakma.. Bizi terk etme.. Sen yoksan biz de olmayız“ demeleri hakikaten takdir edilecek bir olay. Bu yüzden taraftarların da, futbolcuların bu davranışlarını örnek alıp ligin ikinci yarısında yine 12. adam görevini yerine getirmeleri şarttır. Evet, Fenerbahçe üç-beş maçın dışında taraftarlarına “oh be bugün takım şahaneydi“ dedirtecek bir futbol sergilememiştir. Evet, Alex, Emre hatta Santos‘un gidişlerinde yanlışlıklar yapılmıştır. Ama bunlar artık geride kalmıştır. Artık Alex yok. Emre yok. Santos yok. Ama unutmayın Fenerbahçe var. Gün kenetlenme günüdür..

Sadri Şener şaşırtıyor..

Trabzonspor Başkanı, Fenerbahçe ile kavgalı.. Galatasaray’a küskün. Meireles, derbide Halis Özkahya’ya bir hareket yapmış, MHK cezayı kesmiş, olay Tahkim’e gitmiş. Meireles’in futbolunu eleştirebilirsin. Hakeme karşı tutumunu beğenmeyebilirsin.
AMA; Şener’in ”Meireles’in saç stiline ve dövmelerine bakınca hakeme o hareketleri yapması doğal“ şeklinde fikir yürütmesi hiç de hoş değil..

Herkes Burak’a kızıyor. Adamın sözleşmesine 5 milyon Euro’ya gider maddesini koyan yönetim. Galatasaray, 5 milyon Euro’yu verdi. Siz de o para ile transferleri yaptınız. Şimdi hem Galatasaray’a hem de Burak’a kızıyorsunuz. Selçuk bedavaya Galatasaray’a uçtu. “Selçuk gibi büyük bir klası nasıl kaçırdınız” diye adama sormazlar mı? Galatasaray maçında Burak’a yapılanlar.. Daha beş-altı ay önce Burak golleri tesbih tanesi gibi rakip kalelere dizince yere göğe sığdıramayan taraftarların önce taş mı para mı belli değil bir cismi Burak’a atmaları.. Sonra su bardağı.. Arkasından acı ile yerde kıvranırken sanırım maytap yollaması hoş mu? Yardıma koşan Giray‘ın serçe parmağı yanmış. Çocuk acıdan gece uyuyamamış. Bırakın artık bu sözleri, Trabzonspor’u nasıl hedefe götürürüz hesaplarını yapın. Bir gün Hasan Yener. Bir gün Nevzat Şakar. Arkasından Başkan. Konu hep aynı. Fenerbahçe, Galatasaray, Futbol Federasyonu, MHK, Tahkim Kurulu. Ben bu konuda aynı şeyleri yazmaktan bıktım. Bir gün de gündemi değiştirecek bir transfer bombası patlatın da Bordo-Mavili renklere gönül verenler sevinsin. Şenol Güneş de rahat etsin..