Nedir bu kin-nefret?

Haberin Devamı ›
Trabzon deplasmanı dönüşü Fener’in otobüsünün kurşunlanması... Şoförün ustalığı büyük bir facia’yı önledi. Sadece bol bol kınama mesajları okuduk.
Ya kurşunla camları parçalayanlar?
Hâlâ bulunamadı, aranıyor.
Sahada olanların sahada kalması gerekirken olayların boyutları birden büyümeye başladı. Kin, nefret, küfür ve şimdi de saldırı. Emre’ye yapılanlar bana göre büyük ayıp. Arkadaşlar, Emre’ye kızabilirsiniz, sevmeyebilirsiniz. Ama ne olursa olsun Emre milli takımın, Fenerbahçe’nin kaptanı. Yıllarca İtalya’da, İngiltere’de ve de İspanya’da top koşturdu. Ülkemizi temsil etti. Gurur abidelerimizden biri oldu.
Yazılanları okuyunca, görüntüleri izleyince, karşılıklı konuşmaları işitince ve de holigan olduklarıiddia edilen bir kişinin sosyal medya hesabından, “Emre Belözoğlu’nu dövdük Akhisar’a gidiyoruz. Pişman değiliz” mesajını okuyunca tüylerim diken diken oldu.
Ya karşılıklı konuşmalar sırasında, “Aziz Yıldırım’ı ben tokatladım ulan sen kimsin ki” sözcükleri...
Bu işe artık dur demenin zamanı geldi geçiyor. Hatta geçti bile. 7-8 holiganın yaptıkları elbetteki tüm Beşiktaş taraftarlarını bağlamaz.
6222 sayılı kanun tüm yaptırımları ile uygulanmalı. Kimsenin yaptığı yanına kar kalmamalıdır. Ayrıca verilecek ceza da ders alınacak kadar ses getirici olmalıdır. Eskiden hangi kulüpten olursa olsun ünlü bir futbolcuyu yolda, alışverişte görenler imza alırlar, fotoğraf çektirirlerdi. Şimdi sevgisizlik diz boyu. Olmayan futbolumuz bu tip olaylarla daha da dibe batıyor haberiniz olsun.
İş kazası mı?
Erciyes beraberliği iş kazası değil göz göre göre gelen bir faciadır.
Sakın, bu ‘2’ puan kaybını hakem Mete Kalkavan’a yıkmayın.
Faturayı O’na çıkarmayın.
Diego’nun Ethem tarafından çelmelenmesine penaltı düdüğünü çalmadı ama Sylla’nın da buz gibi golü ofsayt gerekçesi ile güme gitti.
Bunu da hiç unutmayın.
Haftalardır ‘formsuz’ olduğu halde oynatıldığı için yerden yere vurduğumuz Emenike’yi bile bu maçta aradık.
Şu işe bakın:
Daha birkaç hafta öncesine kadar, “Fener ipi göğüsler” diye tahminler yürütülürken ucuz yenilgiler ve beraberliklerle iş içinden çıkılmaz bir hale geldi?
“Matematiksel olarak şampiyonluk şansı var” diyenlere de benim bir çift sözüm olacak;
Sizler, Fenerbahçe’nin bu futbolla son üç maçı kazanacağına, Galatasaray’ın çelme yiyeceğine veya yemese de Arena’da Beşiktaş’a yenileceğine inanıyor musunuz?
Yanılabilirim ama ben
cak-cuk’la bu işin olacağına ihtimal vermiyorum.
Neden İsmail? Ya O’na görev verenler
“İsmail istifa etsin” diyenlere de bir çift sözüm var.
Arkadaş, neden İsmail?
Niye İsmail’e kızıyorsunuz?
O’nu göreve getiren ve, “Başarı hocanın, başarısızlık benim” diyenlere niçin kimse bir çift laf etmiyor?
Eğer bu takım şampiyon olamazsa tahminim o ki İsmail istifa eder veya görevine son verilir.
Ancak O’na destek verenler, takımın patronu yapanlar görevi bırakmayı düşünürler mi acaba?
Hiç sanmıyorum.
Onun için boşuna yazıp çizmeyin, konuşmayın.
Ve de beklemeyin.
Bu artık gelenek oldu
Evet, devre olmuş, başkan Aziz Yıldırım soyunma odalarına gitmiş.
Bu artık Fener’de bir gelenek.
Doğru mu, değil mi?
İsmail sesini çıkarmadığına göre ne kadar yorum yapsak hepsi boş.
İsmail Kartal’ın bu ziyareti, “Başkanımız takımı motive eden konuşma yaptı” diyerek geçiştirmesine hayret ettim.
Benim bildiğim, futbolcuları ateşleyen sözleri başkan değil, teknik direktör söyler...