Kredi nereye kadar?

İki hafta öncesine kadar Adnan Polat ne diyordu:
“Hocamızın arkasındayız...”
Ama işler kötü gidince kredi bitti.
Rijkaard da gitti.
Polat haklı mı?
Hem de yerden göğe kadar.
Rijkaard’da ısrar etseydi.
Yenilgiler peş peşe gelseydi, onun da koltuğu sallanırdı.

Aynı şeyleri Aziz Yıldırım devamlı söylüyor:
“Aykut Kocaman ile sonuna kadar beraberiz...”
İyi güzel de Sayın Başkan, Avrupa Kupaları hayal oldu. Ligde 9 maçta, 5 galibiyet, 2 beraberlik, 2 de yenilgi var.

Tablo hiç de iç açıcı değil. Oysa Aykut ne istediyse anında yerine getirildiğini herkes biliyor.

Hagi iki günde darmadağın olmuş Galatasaray’ı toparlıyor.
Ve 3 bin 959 gün sonra Fener’den puanı kapıyor. Hem de Baros, Kewell ve Arda’sız bir kadro ile...

Alex’in konuşmasını gazetelerde okudum. Bana çok ilginç geldi:

“Kolektif olarak başarılı olamadık. Bizim durumumuz, iyi incelenip yanlışlarımızın görülmesi gereken bir durum.”

Aykut da “Çok da hesaplarda olmayan bir kayıp deyip de rakibe saygısızlık etmek istemiyorduk. Oyuna uygun bir sonuç” diyerek işin içinden çıkıverdi.

Şimdi Aykut’un önünde bir Bursa maçı var. Kazanırsa ne alâ... Ama kaybederse çanlar kimin için çalar, onu bilemem...

Ayaküstü
- Bak gördün mü Hiddink, artık her maça gidiyor.
- O paraya ben Fizan’a giderim.
- Peki bu takım Hiddink’le hedefine ulaşır mı?
- Hiç sanmıyorum.
- O niye?
- Bizde bir deyim vardır.
- Neymiş...
- Kılavuzu karga olanın...

Rövanşta uzak durun!
Adnan Polat derbi öncesi Nihat Özdemir ve Nihat Özbağı’nı görünce gülerek yanlarına gelmiş.
Ve “İki Nihat’ı bulmuşken bir dilek tutayım” demiş.
Ancak, iki Nihat, “Biz senin niyetini çok iyi biliyoruz” diyerek bir anda Polat’ın yanından toz olmuşlar.
Biliyorsunuz, bir ara stadın birinde ‘büyü var’ denildi.
Kimisi tribünde 90 dakika boyunca ‘uğur var’ diye koltuk değiştiriyor.
Kimisi yanındaki arkadaşını, ‘git başka yerde otur’ diye ikaz ediyor.
Bu devirde hemen hepsi, iş adamı, mürekkep yalamış kişilerin böyle batıl inançları olmasına şaşırmamak elde değil.
İki Nihatlar... Benim tanıdığım Adnan Polat bu işin peşini bırakmaz. Aman rövanş maçında ondan uzak durun.
Vallahi Fener bir yenilirse fatura size çıkar..
Aman ha...

Mış-muş
- Serdal Adalı, Schuster ile sohbet ederken “Sakatlık yaşamayalım diye tahtaya vuruyoruz” demiş.
* Size bir öneri. Bir de taşa vurun.
- Devlet Bakanı Nafiz Özak, “Yabancı oyunculara karşı değilim. Ama bu oyuncuların Türk Futbolu’na ne kazandırdığına iyi bakmak gerekiyor” demiş.
* İyi güzel de Sayın Bakan, bizimkiler Türk Futbolu’na ne veriyor, ona baktınız mı?
- Kazım saçlarının kesimi zor olduğu için Jamaika’dan özel kuaför getirtmiş.
* İyi halt etmiş.
- Volkan demiş ki; “Karşı tarafı yine sevindirdik.”
* Size sevindirin diyen oldu mu...
- Yıldırım Demirören, Elazığ’da başında kasket ile objektiflere poz verirken, “Artık karşınızda Gakkoş Başkan var” demiş.
* Önce Trabzon. Sonra Manisa. Arkasından Porto ve sonra Kayseri yenilgileri... Başkan’ın işi çok zor çok...