Arama

Popüler aramalar

Fener'e vurucu santrfor şart..

Abone OlGoogle News

Onurlu mücadele yaptı.. Dik durdu.. Hepsi kabulüm. Ancak şurası da unutulmamalı. 34 haftalık maratonu Galatasaray’ın 9 puan gerisinde bitirdi. Play-off’ta şampiyonluk şansı altın tepside kendisine sunuldu almasını bilemedi. Eğer, kupa da gitseydi o zaman alınan bu sonuçları başarı olarak görenler ne yazacaklardı onu düşünmek dahi istemiyorum. Niang gitmeseydi inanın işler tıkırında yürürdü. Eğri oturup doğru konuşalım; ne Sow, ne Bienvenu bekleneni veremedi. Şimdi yapılacak tek şey, eldeki kadroyu ünlü bir golcü ile güçlendirmek. Sağdan-soldan inanılmaz ortalar yapılıyor, kafa ile atılan goller parmakla sayılacak kadar az. Aykut hocanın en kısa zamanda bu açığı kapatacağını sanıyorum...

Haberin Devamı

Fikret Orman’ın yerinde olsaydım..

Yurt dışında olduğum için iki hafta yazı yazamadım. Ancak olayları günü gününe televizyondan, internetden takip ettim.. Fikret Orman başkan olduktan sonra Beşiktaş’ı bir başka izler oldum.

Çünkü, O’nun yaptığı konuşmalardan, göreve geldiğinden bu yana ortaya koyduğu tavırlardan Kartal’ı uçuracağına -biraz erken ama- inandım. Yazımın başlığını “Fikret Orman’ın yerinde olsaydım “diye attım.

Haberin Devamı

Ne yapardım biliyormusunuz? Mustafa Denizli ile masaya oturur “görev senin“ derdim.

Niye derdim?

Sıralıyorum; Bu Mustafa Denizli, Beşiktaş’a 19 yıl sonra o mütevazi kadro ile çifte kupa kazandırdı. Hilbert gibi adı sanı bilinmeyen, ”bu da nerden çıktı” denilen bir futbolcuyu aldı. Adam O’nun zamanında harikalar yarattı. Bedava denilecek bir fiata Ernst’i getirdi. Alman yıllarca takımın dinamo görevini üstlendi. Bugün kadroya giremeyen Ekrem, Denizli döneminde takımın yıldızıydı. Denizli’nin zamanında takım birlikteliği tavan yaptı. Ümraniye’de çeşitli etkinlikler düzenledi. Futbolcuların saha dışında da arkadaşlıklarını pekiştirdi. Buna çok özen gösterdi. Denizli’nin başa gelmesinden sonra Beşiktaş medyada daha fazla yer buldu. Anlatılanlara göre Quaresma konusunda bilgisi sorulduğunda “iyi futbolcu. Ancak iki sakıncası var. Birincisi takıma değil kendine oynar, ikincisi alacağı ücretle takımın dengelerini bozar“ demişti. Dediği de aynen çıktı..

Artık yabancıyı bırakalım...

Yabancı hoca hayranlığını artık bırakmamız lazım.. Antrenman sona erer yabancı hoca “mesai bitti”der evinin yolunu tutar. Oysa yerli hoca, futbolcunun parasından özel yaşamına kadar her şeylerini takip eder. Üç büyük kulüp arasındaki rekabeti bilmeyen hiçbir yabancı hoca başarılı olamaz.

Eğer Beşiktaş, Mustafa Denizli ile anlaşır ve onun istediği futbolcuları alırsa ligin tadı bir başka olur. Üç büyüklerin çekişmesi tribünleri de doldurur. Sakın yanlış yerlere çekmeyin. Mustafa Denizli babamın oğlu değil. Ancak hocalıktaki kariyeri.. Sadece Beşiktaş değil Fenerbahçe ve Galatasaray’a kazandırdığı şampiyonluklar ve de sapına kadar Beşiktaşlı olduğu için bu yazıyı yazdım.