Emenike'yi kazanayım derken...

Haberin Devamı ›
Eğer şampiyonluğun en büyük favorisi gösterilen Fenerbahçe iki hafta içinde liderlik koltuğundan üçüncülüğe düşmüşse... Hele hele bu hafta oynayacağı ezeli rakibi Galatasaray’ın ‘4’ puan gerisinde ise... Bu takımın patronu İsmail Kartal, Konya maçı sonrası, “Bazı cezalı ve sakat oyuncularıma rağmen sahaya çıkan oyuncularım ellerinden gelenin en iyisini yaptı. İyi bir mücadele ve performans ortaya koydu. Onları tebrik ediyorum” diyorsa... O zaman adama ‘pes’ derler ve, “Bu neyin tebriği arkadaş?” diye sorarlar. Kartal, Emenike’yi kazanayım derken Fener elden gidiyor farkında değil.
Kimin yanlışı?
İsmail hocaya bir çift lafım var: Arkadaş, Türkiye’nin en pahalı, en klas adamlarının patronu sensin. Kümede kalma mücadelesi içindeki Akhisar seni yeniyorsa, Konya bir puanı kapıyorsa o zaman şapkayı önüne koy, bir düşün. Hiçbir takımı küçümsemiyorum ama herkesin fark beklediği iki maçta kaybedilen 5 puan kimin yanlışı? Herhalde benim değil!
Tehlike çanları çalıyor
Derbi bana göre Fener’in son şansı. Eğer kaybederse ezeli rakibiyle aradaki puan farkı 7’ye çıkar ki işte o zaman tehlike çanları çalmaya başlar. Başkan Aziz Yıldırım, Akhisar maçından sonra açıklamasının bir yerinde, “İsmail Kartal’ın sözleşmesi şampiyonluğa bağlı değil. Başarılı da olsa başarısız da olsa biz burada kalacaksak devam ederiz” dedi. Yani desteğin devam ettiğini yineledi ve bir anlamda moral verdi. Ama şampiyonluk şansı azalırsa bu güven devam eder mi? İsmail hoca kendi mi gider? Yoksa gönderilir mi? İşte bunu bilemem.
Gelelim gerçeklere
Fener’in düştüğü duruma bakın. Lider olarak Galatasaray’ın karşısına çıkmak varken yense bile bir puan gerisinde kalacak. Yardımcılıklarını yaptığı sırada Aykut Kocaman ve Ersun Yanal ile birlikte şampiyonluk yaşayan İsmail Kartal’ın teknik direktörlük kariyeri de bu maçta söz konusu. Kartal’ın artık hiçbir mazereti olamaz. Çünkü, Volkan ile Caner’in cezaları bitti. Kaptan Emre Belözoğlu’nun sakatlıkları geçti. Fenerli; Emenike formsuz, duygusal, Sow şanssız, Kuyt yorgun laflarından bıktı. Geçen sezon fırtına gibi esen Emenike eleştirilere tahammül edemiyor. Kardeşi bile konuşuyor. Onu, psikolojikman derbiye hazırlamak İsmail hocanın görevi. Yorgun Kuyt’ı 90 dakika oynatmak şart değil ki... Bakınız yine Diego diyeceğim. İsmail hoca Konya maçının bitimine 10 dakika kala sahaya sürüyor. O süre içinde adam ancak ısınır. Bu adamın klası belli. Dökülen Emenike’nin yerine biraz erken alsan belki bazı şeyleri değiştirme şansı da olabilirdi. Dünyanın Euro’ları ödenerek alınan klası tartışılmaz Diego’nun neden formsuz olduğunu hâlâ anlayabilmiş değilim.