Arama

Popüler aramalar

'Efsane değil' diyene şaşarım

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Tartışmaya bakın.. “Alex efsane mi, değil mi?” Bırakın tartışmayı bunu konuşmak dahi büyük saçmalık. Türk Dil Kurumu’nda “efsane “kelimesi karşılığı şöyle; “Olağanüstü bir başarı elde etmiş kimse, kurum.”
Bir futbolcu düşünün. Fenerbahçe’de bu yıl dokuzuncu sezonu. 3 lig şampiyonluğu, 2 Süper Kupa, bir Türkiye Kupası görmüş. Lig ve kupada attığı gol sayısı tastamam 169. Ve de iki sezon gol kralı olmuş. Adı artık Fenerbahçe ile özdeşleşmiş. Allahaşkına böylesine nitelikleri olan kaptana “efsane” denmez de ne denir?
İşte taraftar da bunun için O’nun heykelini yaptırdı. Üstelik açılıştan bir gece önce sabaha kadar Yoğurtçu Parkı’nda nöbet tuttu. Alex yaşarken heykeli dikilen bir futbolcu. Bu bile O’nun “efsane” olduğunun bir kanıtı. Ve Alex, sadece Fener’lilerin değil tüm sporseverlerin saygı duyduğu bir klas. Teknik direktör Aykut Kocaman’ın heykelin açılışına gelmesi, Alex’i kucaklaması alkışlanacak bir hareketti. Başkan Aziz Yıldırım’ın, ”Alex iyi futbolcu. Kaptanımız. Ancak efsane değil” şeklindeki sözlerine bir anlam veremedim.

Emre’ye içim “Cızzz” etti


3-0’lık Estonya maçı sonrası, bir Fener’li taraftar, arkadaşına “sorma“ dedi, “Emre’yi görünce içim cızzz etti. Hele o muhteşem gol.” İçimden “benim de” dedim. Emre, hem defansif hem ofansif oynayan ender futbolculardan biriydi. Yerine Mehmet Topal geldi. Arkasından Meireles... Emre, bedavaya gitti. Bu ikiliye dünyalar ödendi. Kusura bakmayın biraz iddialı olacak ama, ben Emre’yi ikisi ile aynı kefeye koymam. Bu arada son dakika golü ile Mersin’i deviren Fenerbahçe hâlâ arzulanan düzeyde değil. Sakatlanan Kuyt o maçta herkesi sükutu hayale uğrattı. Stoch geçen yılki formunu hâlâ yakalayamadı. Meireles henüz adaptasyon devresinde. Bu nedenle Aykut hocanın işi oldukça zor. Ama ben yine de Fenerbahçe’nin Marsilya’yı devireceğine inanıyorum.

Samet’in Beşiktaş’ı keyif veriyor

Samet çok koşan, sahada varını yoğunu ortaya koyan bir ekip yarattı. ‘Gençlerle bir şey yapamaz’ diyenler resmen şişti. Samet Aybaba’nın, Quaresma konusundaki dik duruşunu taraflı tarafsız herkes takdir ediyor. Evet, Beşiktaş keyif veriyor. Özellikle Fernandes.. İki genç Necip ve Veli.. Hilbert ile Holosko da en çok koşanlar arasında. İşin güzel yanı futbolcuların saha içinde bugüne kadar arayıp da bulamadıkları Fernandes gibi bir liderleri de var. Sahadaki varlığı gençlere güven veriyor.

Her şey iyi güzel de, tribünler hâlâ dolmuyor. Futbolculardan transfer ücretlerinde fedakarlık isteniyor. Ama, seyirci o fedakarlığı göstermiyor. Oysa, Beşiktaş’ın şu anda seyircinin desteğine çok ihtiyacı var. Hem de çok. Beşiktaş’ın şu andaki tek sıkıntısı (eğer başka bir kulübe gitmezse) Quaresma. Çünkü oynasa da oynamasa da taksimetre çalışıyor. Yani parasını tıkır tıkır alıyor. Bu yüzden O’nu bir köşeye itmek yerine forma sokmak en akılcı yol olur. Bakarsanız bir gün lazım da olabilir.