Baroni, Fener'in Alex'i olmalı

Ve maç o saniyede birden dönüverdi. Alex ile Baroni’nin ortak özellikleri ikisinin de maçın atmosferini değiştiren bir yapıya sahip olmaları. Top teknikleri aynı. Kafa yapıları da öyle.
Haberin Devamı ›
Bu yüzden diyorum ki; “Baroni artık Fener’in Alex’i olmalı.” Çünkü, Fener’in her şeyi kusursuz. Saha içinde bir tek lideri eksik. Bu da bazı maçlarda açıkça görülüyor. Ersun Yanal ligin ikinci yarısında Baroni’ye bu görevi verirse ve O’nu her maçta sahada olacak şekilde motive ederse, Fener hedefe daha kolay koşar gibime geliyor. Tabii bu benim görüşüm.
Not: Alex’in takımı Coritiba son maçtaki galibiyeti ile küme düşmekten kurtuldu. Bir an aklımdan geçti. Kazara küme düşseydi Alex severler (!) nasıl yorumlarlardı acaba?..
Uyanın sabah oldu
“Fener şans golü ile kazanıyor” diyenlere Ersun hoca “şans çalışanın kapısını çalar“ diye kısa ve öz bir yanıt vermiş. “Son dakika gollerini“ şansa bağlayanlara benim de söyleyeceklerim var; Rizespor maçının istatistiklerine bakın. Fenerli futbolcular daha çok koşmuş. Daha çok topla oynamış. Daha çok korner atmış. Rakip filelere iki de gol yollamış. Son dakikaya kadar maça asılıyor. Kondisyon süper. Söyler misiniz bana “şans bunun neresinde.” Sonuca tesir etmediği halde “kartı verseydi“ diye yenilginin suçlusu olarak hakemleri gösterenlere, ”O golü atsaydık sahadan biz galip çıkardık“ diye yenilgilere kılıf arayanlara kızıyorum. Ve de Fenerbahçe karşısında beraberliğe yatmanın geçerli olmadığını çünkü Sarı-Lacivertliler’in sonuna kadar maça asıldığını göremeyen teknik adamlara şaşırıyorum. ”Uyanın artık sabah oldu.”
Şikayetim var
-Şikayetim var.. “Yüce Atatürk” tişörtü ile sahaya çıkan Fethiyesporlular’ı PFDK’ya verenlerden..
- Şikayetim var.. Sahada “Rabia” işareti yapanları “es” geçenlerden..
- Şikayetim var.. Sporu siyasete alet etmek isteyenlerden..
- Şikayetim var.. Eboue ve Drogba’yı, Mandela’yı anmak amacı ile formalarının içindeki tişörtlere “Teşekkürler Madiba ve huzur içinde yat Mandela” ifadelerini yazdıkları için PFDK’ya sevkedenlerden..
- Şikayetim var.. Tüm yasaklardan..
- Şikayetim var.. Başarısız olduğu halde bu Futbol Federasyonu’nu hâlâ o koltukta oturtanlardan..
Şikayetleri bir bir sıraladım ama kime? İnanın ben de bilmiyorum.
Sneijder burada ya siz?
Günlerce yazıldı çizildi, “Sneijder nerede?”
Mancini’ye soruldu. Cevap, “Bilmiyorum“ oldu. Bir gün sonra, “Şu işe bak, nerede tedavi olduğundan hocasının bile haberi yok” dendi. Hollandalı için, “Doğru dürüst antrenman bile yapmadı, nasıl oynayacak?” görüşleri de zirve yaptı. Ve sonra, o Sneijder, öyle bir gol attı ki, Çizme’nin kralı Juventus yerle bir oldu. Bu gol bakın Cim Bom’a neler kazandırdı:
-Ülke puanı yükseldi.
-Son 16’ya girdiği için 3.5 milyon Euro kasada...
-Galatasaray’a 1 milyon Euro galibiyet primi verildi.
Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’ndeki 8 golünün 5’i Sneijder (2), Drogba (2) ve Melo’dan geldi. Şimdi sırası mı demeyin ama “Yabancı transferine sınır getirilsin” diyenlere bir çift lafım olacak. Juventus’u sahadan silen Galatasaray’ın ilk 11’inde 7 yabancının olduğunu hiç unutmayın. Bırakınız Sneijder, Drogba gibi ünlüler alınsın. Onlardan öğreneceğimiz çok şeyler var.
3 isim ve unutulmayacak sözler
Hoşuma gittiği ve kolay kolay hafızalardan silinmeyecek sözler olduğu için yazdım.
HAGİ: “Takımı kaybettiğinde ağlamayan futbolcu yıldız olamaz.”
FİKRET ORMAN: ”Gazozuna bile olsa kazanmamız lazımdı.”
MAHMUT USLU: ”Keşke kötü oynayıp hep yensek.”
Sen rahatsın ama..
Fernandes’in oyundan alınıp alınmaması hoca tercihi. ”Çıkmasaydı belki oyunun kaderini değiştirebilirdi“ diyenler var. Var da, çıkarken yaptığı afra tafraya ne demeli. O klasta bir futbolcunun maç devam ederken soyunma odalarına gitmesi hiç de doğru değildi. Kenarda oturup pekala arkadaşlarına moral verebilirdi.
Bilic, Sivas beraberliğinden sonra “koltuğunuz sallantıda mı?” şeklinde sorulan bir soruyu “koltuğumda kendimi rahat hissediyorum“ diye cevapladı. Bugüne kadar alınan sonuçlara bakarak ayni soruyu, Başkan Fikret Orman’a sorsalar herhalde Bilic’in tam aksi cevap alırlar. Keza taraftarların da bu sonuçlara memnun olduğunu kimse söyleyemez. Çünkü, Beşiktaş’ın puan cetvelindeki yeri bu değildir. İlk yarıda en az dört gol kaçmış. Niye atamamışlar O’nu da Bilic’e sormak lazım. Neden 9 puan geridesin, bu fark nasıl kapanacak sorusunun da muhatabı Bilic’dir..
Fernandes’in yerine niye Muhammed alınıyor diye tenkitler yapılıyor. Kavga ettikleri için İbrahim Toraman ile Sezer kadro dışı kaldı. Ağır para cezası verildi. Sonra da bu ikili unutuldu gitti. Gazetenin birinde okumuştum. Başkan Fikret Orman, Toraman ile Sezer’i çok sevdiğini ifade etmiş. ”Bence affedilmeliler. Ama kararı verecek olan ben değilim, Önder Özen ve teknik ekibimiz” demiş. Beşiktaş’ın şu anda Toraman ve Sezer’e ihtiyacı var mı? Bana göre var. Zaten barışan bu ikili cezasını fazlası ile çekmiştir ve artık kadroya alınmalıdır.