Arama

Popüler aramalar

Baba ve evlatları..

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Ve şöyle devam etmiştim;

-Bu iş bitti mi?
-Bitti gibi...
-Yani şampiyon Fenerbahçe.
-Yüzde 99.9...
-Peki ikinci kim?
-O hala belli değil...

Aradan bir ay geçti. İkinciliğini ilan eden yok. Bitime üç hafta kala bir Beşiktaş öne geçiyor, bir Galatasaray...

Bu yüzden Fenerbahçe’nin erken şampiyonluğu son derece anlamlı. İkinci kez tebrik ediyorum.

Bu şampiyonluğun en büyük mimarı hiç kuşkusuz onca atlattığı badireye rağmen dik duruşundan hiç taviz vermeyen Başkan Aziz Yıldırım’dır. Asılsız şike iddiaları yüzünden bir yıl Metris’te cefa çekti. Bu yetmiyormuş gibi 2 yıl 2 ay daha içeri girme tehlikesi ile baş başa. Ve haftalardır, “Ha tebligat bugün gelecek- belki yarın gelir” dedikoduları ayyuka çıktı. Sabır taşı olsa çatlardı. Ama aldırmadı, hep futbolcuların yanındaydı. İçindeki sıkıntıları takıma aksettirmedi, taraftarların bütünlüğünün bozulmaması için büyük çaba harcadı ve başarılı oldu. Başındaki bunca derde rağmen o hala Fenerbahçe için yeni proje peşinde. 1 milyon Fenerbahçeli’yi üye yapma planları yapıyor.

Gerçeklerin çok kötü huyu vardır

Şunu aklınızın bir köşesine yazın: “Gerçeklerin çok kötü bir huyu vardır. Er geç ortaya çıkar...“ Bu bir deyimdir.

Eğer yeniden bir yargılama olursa -ki olması lazım

- Aziz Yıldırım’ın suçlu olmadığı anlaşılacaktır. Başkan Yüksek Divan kurulu toplantısında, “Bu şike davası değil siyasi davadır. Biz haklıyız şike yapmadık. Yapsak da söylerim korkmam“ dedi. Söyler miydi? Adım gibi eminim söylerdi. Başkanın tek suçu, Gökhan’ın dediği gibi Fenerbahçe sevgisidir.

Aziz başkanın rekoru kırılmaz

16 yıl Fenerbahçe’nin başkanlık koltuğunda oturan Aziz Yıldırım, şu anda kırılması güç bir rekorun da sahibi... Fenerbahçe, onun zamanında tam 6 kez şampiyon oldu.

Futbolcular onu “baba” gibi gördü. O da futbolcuları “evladı“ gibi bağrına bastı. Fenerbahçe’de “Biz bir aileyiz” sloganı ile teknik heyeti, futbolcuları ve taraftarları birbirleri ile kaynaştırdı. Ersun Yanal’a inandı, güvendi. O da teknik
direktörlüğünün ilk şampiyonluğunu Fenerbahçe’de tattı. Otoritesi, futbolculara “abi” gibi yaklaşması, formda olana adaletli forma dağıtması ile herkesin beğenisini kazandı.

Çaykur Rize maçı öncesi kendi milli takımları ile Brezilya’da oynayacak yıldızları, ”Emenike, Kuyt, Meireles ve Alves’e şampiyonluğu ilan ettikten sonra son iki maça kalmadan gidebilirsiniz“ dedi..Onların bu jeste karşılık; “Hocam,
Saracoğlu’nda yapılacak şampiyonluk şölenine katılmadan bir yere gitmeyiz“ şeklindeki cevapları, birbirlerine nasıl kenetlendiklerinin ispatıdır. Şimdi anladınız mı Fenerbahçe nasıl şampiyon oldu.

Ersun Yanal bir yere gitmez

Şampiyonluk eğlencesine katılmayan ve Antalya’ya giden Ersun Yanal için spekülasyonlar başladı. Kazan kaynıyor, “Acaba Yanal ile Aziz Başkan arasında ihtilaf mı var? Yönetim, Yanal ile göreve devam edecek mi?”

Merak etmeyin, ne Ersun hoca bir yere gider, ne de Fenerbahçe onu bırakır. Masaya oturulur, bu defa bir değil 2-3 yıllık sözleşme imzalanır. Antrenörlük yaşamının ilk şampiyonluğunu Fenerbahçe’de yaşayan Yanal‘ın hedefinin ileri, daima ileri olduğunu bilmeyen yok. Ona, bu yolu Aziz Yıldırım açtı. Aynı başarıyı yakalarsa unutulmazlar arasına girer. Yanal da bunun bilincinde. Kısacası Ersun Yanal seneye yine takımın başında, bu böyle biline...

Geç oldu ama...

Oh be... Futbol Federasyonu artık çirkin tezahürat veya saha olayları nedeniyle saha kapatma cezası vermeyecekmiş. Bunun yerine de olayın meydana geldiği tribüne kapatma cezası uygulanacakmış. Eğer gerçekleşirse ve de iyi uygulanırsa inanın statlarda olaylar azalır. Küfür eden cezasını çeker, etmeyen de keyifle maç seyreder. Ve de hak yerini bulur.