Alex'e kulak verin

Haberin Devamı ›
Bakın, Fener’in efsane futbolcusu Alex, Diego için ‘harika bir futbolcu’ demiş ve başarılı olması için İsmail Kartal’ın, Diego’ya yardımcı olmasının şart olduğunu söylemiş. Umarım İsmail hoca Alex’in uyarısını dikkate alır.
Altınordu maçında denenmek için şans buldu. Boşlukları doldurmak için bir ileri bir geri koşmaktan canı çıktı ama buna rağmen bir de gol atan adam oldu... Fenerbahçe çok mu iyi oynuyor da Diego’ya devamlı şans verilmiyor? Eğer işe yaramıyorsa, ligin ikinci yarısında satın, ilk 11’de sahaya çıkacak, Fener’i çekip çevirecek bir adam alın.
“Ben gerçekten daha fazla gol atmak istiyorum ama kanatlarda oynarken bu düşüncemi tam olarak gerçekleştiremiyorum” diyen Emenike’ye bakın, dökülüyor. Formsuz Kuyt bir alem. O da çıkmış Erciyes maçı sonrası, “Kalitemiz bu değil” diyor.
Ama ikisi de sahada, Diego kenarda! Çözemediğim bir şey daha var: Genç, dinamik, hareketli Alper Potuk’a Erciyes maçında son 20 dakika görev verilmesi.
Pes artık...
Bu İsmail hocaya hayret ediyorum. Takım kupada Altınordu ile berabere kalıyor. Söylediklerine bir bakın: “Altınordu iyi mücadele etti. Biz gençlerle, zaman zaman oynayan ve oynamayan futbolcularla sahaya çıktık. Oyuncularımı tebrik ediyorum.”
Ben de seni kutluyorum hocam... Yahu millet, Fenerbahçe hiç olmazsa kupada silkinir, üç-beş gol atar diye beklerken PTT 1. Lig’de puan cetvelinde 14. durumda olan ve de bir tek yabancı futbolcusu bulunmayan İzmir ekibi önünde döküldü.
Neyin kutlaması bu? Anlayan beri gelsin. Az daha unutuyordum... Hatırlayın, Kayseri maçı sonrası da Kartal, “Ben istediğimi elde ettim. En çok gol atan takımlardan biriyiz. O yüzden çok konuşmaya
gerek yok” şeklinde bir ifade kullanmıştı. Ben de diyorum ki, hocam acaba bu seyirci maça neden gelmiyor hiç düşündün mü? Ben söyleyeyim, oynanan futboldan kimse memnun değil.
Doğru, yanlış ve gri
Fenerbahçe bir penaltı kazanmaya görsün.
Yer yerinden oynamak ne kelime. Kıyamet kopuyor. Biri çıkıyor, “Galatasaray, Fenerbahçe’ye hakem yardımı olmadan nasıl mmaç kazanılacağını gösterdi” diyor. Kıyaslamaya bak. Sapla samanı birbirine karıştırmış.
Bununla kalsa iyi.
Otoritelere bir bakalım. Bir kısmı, “Penaltı kararı doğru” diyor. Biri, “Hayır“... Bir başka eleştirmen pozisyon için, “gri” yorumunu yapıyor.
Sormak lazım, açık mı yoksa koyu gri mi? Geçiniz... Pozzissyon bal gibi penalttıydı. İki kol havada. Top ele çarrpıyorr, daha neyin tartışması yapılıyor anlayamıyorrum. Acaba Altınordu maçındaki penaltı
pozisyonuna ne denecek?
Var mı Sabri gibisi?
Sabri Sarıoğlu’na hayranlık duymamak elde değil. Bana görre Ali Dürüst-Abdurrahim Albayrak ikilisi eski yönetim tarafından ‘yok sayılan’ Sabri‘yi göreve davet etmekle yılın en büyük trransferini yapmışlardır. Galatasaraylı tarraftarların ‘Reiz’ lakabını taktıkları Sabri’nin kadro dışı bırakıldıktan sonra tam 3.5 ay U21 takımı ile hiç aksatmadan antrenmana çıkması, içindeki Galatasaray sevgisinin ne
kadar büyük olduğunun göstergesidir. Keşke her takımda Sabri gibi bir-iki futbolcu olsa... Ara ki bulasın...