Şimdi Avcı'nın zamanı

Şenol Güneş ile Abdullah Avcı arasında teknik direktörlük stili anlamında büyük farklılıklar var. Hem saha içi hem de saha dışında. Şenol hoca transfer işine karışmayı pek sevmezdi. Avcı bu konuda işin içinde olmayı ister. Daha göreve başlamadan Beşiktaş’ta hangi bölgede ne tip oyuncu eksiği olduğu konusunda net bir fikri vardı Avcı’nın. Bazı vazgeçilmez gibi görünen oyuncuları da çok beğenmediğini biliyorum. Var olan şartlarda bu oyunculardan yararlanıp yararlanmayacağını bekleyip göreceğiz.

Önce borçlar sonra transfer

Diğer taraftan büyük yıldızlara alışmış taraftarın karşısına adı çok duyulmamış bazı transferlerle çıkmanın da belirli bir risk taşıdığını söylemek lazım. Beşiktaş taraftarı önemli isimlere ve en fazla 4. pasta ileri oynamanın zorunlu olduğu pozitif futbola alıştı. Avcı’nın takıma format atarken bunları da düşünmesi gerek. Tabii tüm bunlardan önce bankalar birliği ile borç yapılandırılmasının bir an önce açıklanması lazım. Önce içeridekilerin alacaklarını kapatıp sonra transfere gidilecek.

En az 4 oyuncu şart

Avcı’nın Başakşehir’de son şampiyonluğu kaptırdığı - kendisi kabul etmese dedurağan oyunu hızlandırması şart. Bunu yapmak için oyunun sürekli içinde olan savunma kanatları başta başta olmak üzere transfere ihtiyacı var. Bir sol stoper, sol açık, merkez orta saha ve bir santrfora da hayır diyeceğini sanmıyorum. En az 4 transfer şart. Fazlası şartlara bağlı olacak. En çok merak ettiğim konu ise Burak Yılmaz’la çalışmakta zorlanıp zorlanmayacağı. Keza Quaresma’yla da.

Yönetimin desteği çok önemli

Büyük takım teknik direktörlüğünün en zor taraflarından biri de bu. Başakşehir’de Adebayor’u 10 hafta yedekte bıraksan kimse karışmaz ama Beşiktaş’ta 80’de çıkarsan herkes bir şey söyler. Bu konularda yönetimin desteği de çok önemli. Şu anda tesislerde teknolojik bir yenilenme var. Kitabi olarak en iyisinin olacağı kesin. Ama bu yetmez. Avcı’nın enerjisi ve sisteminin yanına mutlak yaratıcılık da eklemeli. Potansiyeli var ama bugüne kadar pek kullanmadı. Artık vakti geldi.