Attığını vurdu

Haberin Devamı ›
Kötü zemin, iyi zemin, sert zemin, yumuşak zemin, çamur zemin, ıslak zemin... Hepsini gördük... Karma zemin bugüne nasipmiş. Sahada Alianz Arena da vardı dün, bizim Mahmut Amca’nın arsası da!
Lüks arazi aracı reklamları gibiydi... Hem arazide, hem ehirde... Öyle saçma bir zemin. Öyle absürt.
‘Asfalt yolu Almanlar, asfalt yamasını Türk’ler icat etmiş’ derler ya. Tam öyle bir zemindi.
Dolayısıyla ben de Diego’nun maç sırasında sadece bir tek kramponunu değiştirmesini buna bağladım. Her şarta uygunluk önemli tabii ki.
Baskı kurmak imkansızdı
Bu zeminde, pasla oynamayı seven Akhisar’ın ve topu kaleye taşımayı salt savunmasını öne çıkararak sağlayan Fenerbahçe’nin mücadelesinde kilit, ilk golü atmaktı. Sadece top istop etmeye çalışmak çaprazları koparabilirdi. Ve topa sahip olup baskı kurmak imkansızdı.
İki takımın genel gidişatlarına bakıldığında, Şener’in güdümlü füzesinde oyunun bittiğini söylemek mümkün. Ligin en fazla şut atan ama yüzdesi çok düşük olan ekibi Fenerbahçe için maç böyle başladı, böyle de bitti. Fenerbahçe gol kaçırmadan 3-0 kazandı.
Zincirlerini kırdı
Şener’in golüne dikkatle bakmak lazım. O, ligin en iyi sağ beki. Gökhan ise başka standart. Sağ bek değil. Santrforu bilmiyorum ancak onun dışında tüm mevkilerde oynar, hem de üst düzeyde. Şener’in gol öncesi 2-3 saniyede pas vermesi gerektiğini düşünürken, zincirlerini kırıp yaptığı vuruş onun için bir güven eşiğinin aşılması anlamına gelebilir. Ardından yaptığı asist de aslında bunun devamı.
Golden sonra bu zeminde Fenerbahçe savunmasının açık vermesi mümkün değildi. Öyle de oldu.
Gerçekten bahsedilebilecek pek bir şey yok. Belki bir tek Alper’in verdiği dinamizmin önemi.
Bir de Fernandao’nun Van Persie’den beklenebilecek vuruşu. Pereira’nın işi zor. Hakkını vermeli.