İmza; hoca!
Haberin Devamı ›
Şüphesiz, bunun en önemli nedenlerinden biri de gönül verdiğimiz takım ve onun yeni transferlerine biran önce kavuşmak isteğiydi. Sevdanın rengi, adı tartışılamaz ve önünde saygıyla eğilirim her aşkın. Ancak, kim ne derse desin ezelden beri liglerimizin en önemli tadı, rengi ve rayihası Fenerbahçe’dir tartışmasız şekilde. Hele de yeni bir hoca göreve gelmiş ve Emenıke de geri gelmişken.
İşte bu Fenerbahçe, Süper Lig’in yeni takımı T. Konyaspor’un konuğuydu dün akşam. Doğru, Volkan, Gökhan, Alves ve Mehmet Topal gibi dört önemli futbolcusunu çeşitli nedenlerle oynatma şansı yoktu Ersun yanal’ın. Ama gene de Vebo’yu ilk on birde görmek isterdim. Çünkü Kamerunlu oynadığında ancak ofansif yeteneklerini sahaya daha iyi yansıttı bu güne kadar Musa Sow.
Gene de ilk yarıda önemli eksikleri ve hocanın tartışılır tercihleri olsa da kalite farkıyla Fenerbahçe ağır bastı. Devşirme sağ bek Mehmet Topuz, Alper’in de yardımıyla Erdal’ı etkisiz hale getirince Gökhan’ın yokluğu pek hissedilmedi bu yarıda. Dolayısıyla daha ilk 30 dakikada kalitesiyle iki farklı skor yakaladı sarı lacivertliler. Üstelik bu süre içinde bir de penaltısı verilmemişken.
İkinci yarıda ise tek kelimeyle ezildi Fenerbahçe. Neredeyse sahasından çıkamadı. Ama bu baskıya itiraz eden futbolcuların başında gelen Alper’i kalktı oyundan aldı Ersun Yanal ne yazık ki. Zaten ondan sonra da ne tadı, ne ahengi, ne de direnci kaldı çubukluların. Oysa saygı duyulacak bir kariyer ve kişiliğe sahip olsa da oyundan alınması gereken kişi Kuyt, o da olmazsa Baroni olmalıydı.
Şüphesiz, her takım saygıyı hak ediyor. Ama Fenerbahçe ile T. Konyaspor arasında deyim yerindeyse dağlar kadar fark var. Bu gerçeğe rağmen, ikinci yarının önemli bölümünde oynanan futbola baktığımızda “Dağ gibi” olan taraf Uğur Tütüneker’in takımıydı.
Elbette verdiği, vermediği penaltılar, hak ve adaletle bağdaşmayan tutum, tercih ve idaresiyle hakem Tolga Özkalfa’nın da payı var bu sonuçta. Ancak dün akşamki bu sonuç ve futbolun asıl sorumlusu Ersun Yanal’dır, ne yazık ki.