Buna hata denmez!
Haberin Devamı ›
37. Dakikada Musa Sow’un vuruşunda top yaklaşık olarak kale çizgisini 1 metre geçiyor, ama ne Abitoğlu, ne de yardımcısı Mustafa Sönmez durumu süzemiyorlar. Anımsayın, Beşiktaş maçında da net bir golü verilmemişti Fenerbahçe’nin. Ve tabi gene yan hakem adres gösterilerek.
Tabii, insanın aklına birden fazla şey geliyor doğal olarak. “Hakemler de insandır, hata yapabilirler” diyeceğim, diyemiyorum, çünkü o takdirde hatanın (küçücük de olsa) masumiyet payına haksızlık yapmış olurum. “Kasıt” diyeceğim, elimde “Belge” yok(!) Nedir o zaman, neden ikide bir canını yakıyorlar Fenerbahçe’nin, ne hakla insanın “Hak ve adalet” kavramıyla alay ediyorlar, ne cüretle görme duyumuzu ve algı düzeyimizi bu kadar küçümsüyorlar, aklın ve dimağın almayacağı kararların altına imza atan bu hakemlerimiz o zaman?
Peki, önyargılı olmaktan kaçınalım, kötü bir niyet aramayalım. Bütün samimiyetimizle “Kasıt yok” diyelim. En iyimser bakışla hakemlerimizin Fenerbahçe’nin bu denli net gollerini vermemesini görme duyularındaki yetersizliğe bağlayalım. Misal, varsayalım ki, miyop oldukları için bu bariz golleri süzemediler sevgili hakemlerimiz. İyi de MHK böylesi rahatsızlıkları bulunan hakemleri neden hayati önem taşıyan maçlara atıyor. Fenerbahçe ile Beşiktaş şampiyonluk, Akhisar Belediye Spor ise kümede kalmak mücadelesi veriyorlar, bilmeyen var mı?
Bu ihtimal de düşük görünüyor gördüğünüz gibi. “Yoksa hakemlerimiz mesleklerinin gereği olarak rutin sağlık kontrollerinden geçirilmiyor mu?” desek, o da olmaz. Takdir edersiniz ki, skandalın böylesi bizim gibi gelişmesini tamamlayamamış ülkelere göre bile kabul edilemez türdendir.
Şunu da yadsımayalım. Sorumluluk gerektiren bir iş yapıyor hakemlerimiz. Ama bir o kadar da açık ve sarihtir uygulamakla yükümlü oldukları kurallar. Maça iyi hazırlanacaklar, sahaya önyargısız çıkacaklar, takım ve futbolcu adına bakmaksızın kuralları uygulayacaklar. Ve tabii, çifte standarttan kaçınacaklar, hepsi bu.
Yani neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Dolayısıyla Fenerbahçe’ye yapılan bu haksızlıkların tümünü “Hata”yla açıklamak mümkün değil ne yazık ki. Üzgünüm, ama başka bir izahı yok olup bitenin.