MENÜ

Ölümden başkası yalan

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Ne acıdır Tanrım ve Souleymanou sen ne büyük futbolcusun! Koca kalpli kalecinin hatalarla yediği 3 golün ardından, moral olarak tükendiğini gözlüyor ve Nurullah Sağlam’ı onu oyunda tuttuğu için eleştiriyorduk. Maç bitince öğrendik gerçeği. Souleymanou 2 gün önce doğan çocuğunun ölüm haberini almış, yıkılmış, yine de takım arkadaşlarını Türkiye’nin en kaliteli kadrosunun karşısında yalnız bırakmamıştı. Maçtan sonra o vakur bir biçimde ağlar ve biz gerçeği öğrenirken yüreğimiz dağlandı... Allah kimseye böyle acı vermesin. Tiyatrocuların o müthiş tiradı aklımızdadır. Ve perde! Kolay mı! Hayatın en acı tecrübelerinden birisiyle yüzyüze kalan bir insan, “show dünyasındaki yerini almak için değil, böyle bir acıyı alkışa çevirmek için değil”, “Şehrinin heyecanını yaşatmak, aynı ideali paylaştığı insanları, takımını yalnız bırakmamak için” acısını kalbine gömebilir mi! Çocuğunu kaybetmişsin, bir hayatı beraber yaşayacağın eşinden binlerce kilometre ötedesin, çıldırmak işten değil ama sen yine de kalendesin... Bu gerçeği takım arkadaşlarınla paylaşmayacak kadar yüreklisin. Seninle hepimiz ama istisnasız hepimiz gurur duyuyoruz Hamidou... İstatistiğin güzel yüzü! Fenerbahçe ilk yarıyı Denizlispor’u 6 golle devirerek, yeni bir rekorla bitirdi. Daum da bizim gibi istatistiklerle çok ilgili ve her ne kadar futbolu beğenmesek de bu istatistiki başarı alkışlanmalı. Dünyanın en iyi hocası gelse, Fenerbahçe, Daum’un takımından ancak 6 puan daha fazla toplayabilirdi! İstatistikler bundan 10 sene sonra bugünün gerçeğini gizleyecekler. İstatistikler muhteşem, gerçek acı... Fenerbahçe’de sıkıntı çok! Lig sonuncusuna 6 gol atmak iyi ama ya o kadar sayıda pozisyon vermeye ne demeli... Başkanın devre arasında transfere sıcak bakmadığını biliyoruz ama önümüzdeki sezona düşünülen sol kanat, stoperdeki yabancılar ile diğer alternatifler şimdiden alınmalı. Bugün “yabancım az” diyen Daum, önümüzdeki sene de, “Uyum sorununu aşamadık” der... Mondragon ve golcü farkı Galatasaray da, Türkiye’nin en iyi hücum eden takımı Kayserispor’u Mondragon’un yıldızlaştığı, Ümit Karan’ın rakibi Gökhan’ın rekor sayıda gol kaçırdığı maçta 3 golle geçti. Genç Gökhan talihsiz bir gece yaşarken, nöbetçi golcü Karan bir şahane golün yanına bir de asist yapıyordu. Tomas’sız oynamak defans organizasyonunu allak bullak etse de, 2 kritik maçın kayıpsız atlatılması en azından 2.’lik açısından büyük avantaj sağladı. Song ve Saidou’nun ikinci yarıda yaklaşık 1 ay olmayacak, ayrıca takımın Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor deplasmanlarına çıkacak olması şampiyonluk şansının aslında ne kadar düşük olduğunu gösteriyor. Taraftarın yönetime kızıp, futbolcuları yalnız bırakmasına ve hakem hatalarının Fenerbahçe maçlarının kaderine etki etmesine rağmen, ilk yarıyı bu puanla ve bu kadar az farkla bitirmek alkışlanmalıdır. Elbette Kayserispor da, Ertuğrul Sağlam da, Süleyman Hurma da... Galatasaray 6 gol yediği Fenerbahçe maçında bile bu kadar zulüm görmemişti! Onların camiaları büyük! Beşiktaş ve Trabzonspor maçını izlerken çok üzüldük. Türkiye’nin 2 büyük kulübünün bu kadar futbolsuz kalacağına kim inanırdı ki! Futbol kalitesi kötü, tempo kötü, stadyumdaki enerji kötü! Kötü Beşiktaş karşısında kendi 18’ine gömülmüş bir Trabzonspor ve karşısında taraftar korkusundan 2 metreye pas yapamayan, risk alamayan, koşamayan bir Beşiktaş... Yurt dışındaki büyük takımların kadrolarına neden almadığını bir türlü çözemediğim Yattara da olmasa, futbola dair şık tek bir hareket, atraksiyon göremeden stadyumdan ayrılacaktık. Kendisi bir türlü hocalarının istediği katkıyı yapamasa da, iyi ki Yattara var! Beşiktaş’ın ve Trabzonspor’un kadroları kötü değil, futbolsuzlukları kötü. Futbola dair güzellikleri bu iki takım da sunamıyor ve aklımızda maçtan 1,5 dakika anlatacak olumlu bir şey olmuyorsa biz nasıl gelecekten umutlu olalım! Konya ikinci yarıya Oynanan futbol açısından bana göre ligin ilk yarısında en başarılı takım Konyaspor. Aykut Kocaman Malatya’da yaşadığı “futbol” şanssızlıkların hemen hepsini Konya’da da yaşadı. Sezon başından beri yaşanan talihsizlikler Vestel Manisa maçında da yakasını bırakmadı. 5 farklı bitmesi halinde kimsenin şaşırmayacağı maç, olağanüstü güzellikteki 2 golle berabere sonuçlandı. Bu futbol şanssızlığı bir yerde kırılacak ve Konyaspor yalnız futbolu değil, skorlarıyla konuşulacak... Doğan mucizesi Ligin 13. haftasına kadar ligde yaşama şansı en düşük takımlardan biri olarak gözüken Malatyaspor son 4 maçta topladığı 10 puanla ateş hattının dışına çıktıysa eğer, Ziya Doğan’ın sisteme olan inancı ve üstüste 4 finali taşayabilecek “karakterli” futbolculara sahip olmasındandır. Yolları açık... Samsunspor, Rizespor, lige çok iyi başlamasına rağmen Diyarbakırspor, müthiş kadrosuna rağmen Ankaraspor ve Ankaragücü ilk yarının hayal kırıklıkları oldu. Mesut Bakkal da Gençlerbirliği’nin başına geçtikten sonra, isimlere değil, bilgili emekçilere saygı gösterilmesi gerektiğini kanıtladı..!

YORUM YAZ