MENÜ

Kendinize gelin!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Güzel sahneler de vardı futbolseverler için, kanıksadığımız ama üstüste olunca insanın canını acıtan gelişmeler de...100 yıllık çınar sahne aldı önce... Tam bir kültür yuvası! Spordan o kadar bihaberler ki; o kadar vefasızlar ki; o kadar duygusuzlar ki... Arif’i yuhaladılar, Hasan’ı yuhaladılar, aslında takımı bombaladılar... Tarihin en güzel sayfalarını yazan futbolculara reva gördükleriyle, gençlere “Bizde sevgi, vefa, bağlılık yoktur. Kendinizi kurtarın. Sevgimize inanmayın, biz iyi gün dostuyuz” mesajı yolladılar. Bu yöneticiler o taratarlara o kadar yüz verdiler ki; tepki almamak için Süper Kupa kazanılırken gol pasını veren Fatih Akyel’i transfer etmediler, bu taraftara o kadar teslim oldular ki; Hagi’nin kalmasını istediği Petre’yi gönderdiler! Onu da yuhalamışlardı... Ey Galatasaray’ın eski ve yeni yöneticileri eserinizle övünün! Hagi’nin teknik tercihlerini hep tartıştım, tartışırım... Ancak sporcusuna, kulübün değerlerine sahip çıkışını, taraftara eyyam yapmayıp isyan edişini alkışlarım... O ıslıklayıp, yuhalayanlar hiç bir başarıya layık değil. Daum, açık açık, Beşiktaş’a ilk kornerini 70. dakikada attıran Gençlerbirliği’ni o maçta oynamamak, kendilerine karşı oynamakla suçladı... Kadrosunda Alex, Anelka, Van Hooijdonk, Luciano, Aurelio, Nobre gibi 6 ‘top class’ yabancı, 10’a yakın A Milli futbolcu bulunan Daum haklı! Rakibe 3 haksız sarı kart gösterilen, alakasız bir pozisyonda penaltı kazanan, bir futbolcusu daha 30. dakikada atılmayan Daum haklı! İyice bize benzedi, burası Türkiye, burada “Kazanan haklıdır”! Galatasaraylılar nasıl ki Ayhan ve Orhan’ın önceki maçlarda daha ilk devrelerde atıl(a)mamalarını görmedilerse, Daum da haksız penaltıyı ve diğerlerini gör(e)medi! Bizim büyüklerin gözlerine Beşiktaş ve Trabzon da dahil, haksız kazanırken perde iner! Fenerbahçe de 100 yıllık bir çınar... Maç 90’da kazanılmış. Avrupa’nın en güzel stadlarından biri, Türkiye’nin tartışmasız gelmiş geçmiş en kaliteli kadrosu... Taraftar maçı kazanmanın coşkusunu yaşamıyor, çıkış tünelindeki brandalar parçalanıp rakibe haddi bildiriliyor! Ya Şenol Güneş... Son derece doğru demeçler veren, ufuk açan teknik direktörümüz 4-1 öndeyken yedikleri goller üzerinde durmuyor. Önce samimi tebrik ettiğini sanıyoruz, sonrasında anlıyoruz ki, o da kendilerini zorlayan Sakaryaspor’a sitem ediyor. Şenol Hoca da onlara benzerse bizim ümidimiz azalmaz mı! Rakiplerinin sahadaki erkekçe, mertçe mücadelesinden şikayet etmemeli Şenol Güneş. Bu oyuna gölge düşürenlerden bahsetmeli, kirlilikle mücadele için doğru hedefleri göstermeli. Bu güne kadar bunu yaptı, bundan sonra da yakışanı odur! Beşiktaş çile dolduruyor... Kirlilikten yakın zamanda en hasarlı çıkan Siyah Beyazlılar 2 farklı geriye düştükleri maçı 4 golle kazanarak su serptiler taraftarın yüreğine... Ama bu kadrodan kimlerin kalacağını Rıza Çalımbay bile bilmiyor! Yoğun bir çalışma ve transfer dönemi onları bekliyor. Bari bu ara şiddetten, öfkeden uzak, eğlenceli geçsin! İşte bir haftanın panoraması daha bitti... Figüranları atladık sanmayın... Samsunspor da garip işlerine bir yenisini ekledi. Teşvik falan almadan İstanbulspor’dan sonra Kayseri’yi de çelmeledi! Kazanmak için didindi durdu. Sanki onlar bu ülkenin takımı değil, bu düzeni bilmiyorlar! İhraç edilmeliler, bu lige yakışmıyorlar... Aslında Kayserisporlular da öyle... Bize niye asıldılar diye ağlamadılar, üstelik 2 puan da bıraktılar! Küçükler “büyük” düşünemiyor. Ancak, mertlikleriyle benim gözümde büyüyor! Futbolu, temiz futbolu seven herkese selam olsun!

YORUM YAZ