Arama

Popüler aramalar

İflas

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Sözüm ona tüm konsantrasyonlarını lige vereceklerdi! Kayserispor maçı ile Chelsea maçı arasında ilk 25 dakika arasında hiç fark yoktu. Galatasaray Sinan’ın koruduğu kaleye tek şut atamadı, ceza alanı içine tek etkili orta yapamadı. Üstelik o dakikaya kadar yakalanan tek pozisyonu da Kayserispor yakaladı. Bobo’nun şahane ara pasında Mouche, Muslera ile karşı karşıyayken topa iyi vuramadı.

O dakikalarda vasatı aşan tek futbolcu Hajrovic’ti. Onunla başlayan bir atak, Selçuk’un ortasıyla gol pozisyonu olsa da, Burak krallığını inkar edercesine kötü vuruşlarla fırsatı kaçırdı. Kayserispor istediğini yaparken, her hafta hatta her 15-20 dakikada bir kadrosu, dizilişi değişen Galatasaraylı futbolcular, sudan çıkmış balık gibiydi.

Her oyuna giren oyuncu eliyle sahaya taktik kağıdı gönderildiğini de Mancini’de gördük. Bir işe yaramadığını da gördük. Umarız bu sakil görüntüye Mancini de son verecektir!

Umut’un oyuna girmesi, Burak’ın sola çekilmesi, Melo’nun geri alınması, Sneijder’in Burak’ın arkasına çekilmesi, oyunu Galatasaray açısından sanki biraz hareketlendirdi. Ancak önemli gol pozisyonları duran top organizasyonlarından geldi. Sneijder’in yaptığı iki ortada Burak topu bir kez direğe, bir kez de tribünlere göndererek iki önemli fırsatı harcadı. Umut ekmeğini taştan çıkarttığı pozisyonda iki kez Sinan’ı geçmeyi başardı, Ömer’i geçmeyi başaramadı. Kötü oyun, acemice hareketler finalde de devam etti. Telles’in kötü vuruşu, Nobre’nin Hakan Balta’yı ezişi, Mouche’nin güzel vuruşuyla Kayserispor’a hayat verirken, Galatasaray’a şampiyonlukta havlu attırdı.

Galatasaraylı taraftarların ‘duruşu’ sezonun kalanında belirleyici olacak. Selçuk gibi ‘değerlerini’ hırpalarlarsa, Şampiyonlar Ligi’ne direkt katılım hakkı olan ikincilik biletini de yakabilirler.
Drogba’yı kadroda tutup maçı kazanmayı zorlamaktansa, Ontivero’yu Galatasaray’a kazandırmaya çalışan Mancini, sanıyorum ülkesine dönüş anlaşmasını yapmıştır.