Arama

Popüler aramalar

Herkes için adalet

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Galatasaray ve Fenerbahçe’nin 9 hafta gibi kısacık bir sürede diğer 2 büyük rakibinden bu kadar önde olması, o takımların futboluna ait bir kalite göstergesi midir, yoksa diğer kulüp yönetimlerinin beceriksizlikleri ya da talihsizlik silsilesi mi? Hepsi...Hoş güçlüyseniz yönetenler de bilinçaltlarındaki korkularla sizin haklarınızı ziyadesiyle korumaya soyunuyorlar... Mesela hakemler, tekrar söylüyorum ki yönettikleri maçlarda bilinçaltları Galatasaray ve Fenerbahçe’nin aleyhine oluşabilecek durumlarda, onların neredeyse kulüp yöneticisi kadar hassas davranmasına neden oluyor. Yoksa Serdar Tatlı gibi bir hakemin Song’un tüyler ürperten teşebbüsüne kart vermemesi ya da Erol Ersoy’un Anelka’nın kendini atışını penaltıyla cezalandırmasını nasıl açıklayabiliriz ki... Hiçbir zaman “Hakemler Fenerbahçe’yi, ya da hakemler Galatasaray’ı tutuyor” demeyeceğiz, diliyoruz ki, “Hakemlerimiz gördüklerini aslan gibi çalıyor” diyeceğimiz günler de gelsin!Fenerbahçe her açıdan çok güçlü. Gücünün karşılığını hiç bir şey oynamadan da alabiliyor. Belli ki Şampiyonlar Ligi’nden sonra Süper Lig angarya geliyor. Daum muhakkak yedek kulübesindekileri verimli kullanmanın bir yolunu bulmalı... Galatasaray da anormal bir hücum zenginliğine sahip. Onlar da kötü oynadıkları maçları bile çevirmeyi başarabiliyor. Hakan çok iyi oynamasa da attığı gollerle kendine geliyor. Gerets, Saidou’nun yalnızlığına çare bulabilirse, Şampiyonlar Ligi’ni asla hafife alamayacak Fenerebahçe’yi geçebilirler...Keşke bu “güçlü” laflarını Beşiktaş ve Trabzonspor kulüp yönetimleri için de söyleyebilseydik. Her iki kulüpte de yönetimler açısından ses birliği yok. Teknik adamlarla sporcular arasındaki iletişimin iyi olduğunu iddia etmek saflıktan öte bir şey değil. Futbolcularının birbirlerine bağlılıklarından, takım olmalarından bahsetmek de mümkün değil! Onları bu sezon için diğer 14 takımdan ayıran özellikleri naklen yayın gelirlerinden aldıkları anormal pay farkı... Beşiktaş için bu hafta hakem talihsizliğinden bahsetmek mümkün değil ama İsmet Arzuman’ın Trabzonspor aleyhine verdiği penaltıyı nasıl açıklayabiliriz. Galatasaray ve Fenerbahçe aleyhine verilen böyle bir penaltı hatırlayan var mı? Güç budur, güçlüyseniz hiç değilse direkt olarak hakkınız çalınmaz!Denizli’de yalnız Güven’in bacağı değil kalbimiz de kırıldı. Yılmaz’a ise en az Gökdeniz kadar sevgi göstermeliyiz. Çünkü o hiç değilse o pozisyonda faul yapmaya gitmedi. Olur böyle kazalar...