MENÜ

Bu şiddet önlenir

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Yasa yapıcıların ve federasyonun kural bilmemesi Türkiye’nin en büyük kulüplerinden birinin başkanı Aziz Yıldırım’ın, “Tarihi fırsat kaçtı. Merdivenler boş olmadığı için maç başlamamalıydı” vs, vs., “Bundan sonra terörü önleyemezler” demesine neden olurken, onu haklı bulan büyük de bir çoğunluk vardı. Federasyon yasadaki eksiklik ortadayken temsilcisini yetkilendirip, “Koridorlar boş değilse maçı başlatmayacaksınız” diyerek işgüzarlık yaptı. Çünkü onlar da stadyum güvenliğine dair hiç bir şey bilmiyorlar, bir de kural koyuyorlar! 5149 sayılı yasanın 4. maddesi stadyumdaki koltuk sayısı kadar bilet basılabileceğini ve satılabileceğini öngörüyor. Devlet bunu hesaplayamazken, federasyon bunu öngöremezken, Galatasaray yönetiminin de atlamasını hoş görmek mi gerekir? Parasını vererek stadyumda uygar koşullarda maç izleme hakkını satın almış taraftarların tribününe bir de 3000’e yakın polis ve 300’e yakın Galatasaray görevlisi girerse koridorlar boş kalamaz! Daha önceden bu konuda çalışma yapmayan, kafa yormayan hiç kimse de bunu bilemez! Stadyum güvenliğini koridorların boş bırakılması olarak gören kafalar işlerini iyi yapmamanın bedelini ödemek zorundalar. Ama burası Türkiye!.. Federasyon iki maddenin değişimi için bakanlığa gidiyor. Bu maddeyi de değiştiriversinler bir zahmet, hazır yeri gelmişken! Avrupa Konseyi Şiddeti Önleme Daimi Komitesi’nin hazırladığı, bizim de imzalayarak yasalaştırdığımız 3608 sayılı evrensel yasaya sadık kalmamak pahasına, zorlamalarla, eksik ve yanlış bilgilerle çıkartılmış 5149’a yama üstüne yama yapalım! Aziz Yıldırım’ın, “Bundan sonra terörü önleyemezler” ifadesini iyi niyetle, “Bu kafayla terörü önleyemezler” diye algılayalım ve yeni düzenleme ve uygulamalarda eksiklik olmamasına bakalım. (Mucize de mi bekleyemeyeceğiz?) Galatasaray, Daum’un işini mucizelerle, şansla götüren anlayışını Necati’nin attığı golle yerle bir ederken, şampiyonluğa ortak olmayı başardı. Takımda vasat oyuncu yoktu. Bu motivasyon ve konsantrasyon tüm maçlarda sergilenebilirse, lig sonunda Galatasaray’ın zirvede olması dahi beklenebilir. Hep birlikte göreceğiz... Rüştü eğer rakibin kazandığı bir maçın kahramanı oluyorsa, Daum’un şampiyon yaptığı Beşiktaş ve Fenerbahçe’de derbi istatistikleri kendi takımları lehine değişmiyorsa, Alman hocanın bir eksiği ve zaafı tartışılmalıdır. Korkmadan yüreklice oynatıp, yalnızca zekayla ve fırsatçılıkla değil gücüyle, temposuyla da rakipleri altetmeli. Elindeki malzeme bunu yapmaya yeter... Galatasaray Ankaragücü karşısında son 30 dakikada baygınlık geçirirken, Fenerbahçe karşısında böyle ezici bir üstünlük sağlıyorsa bunun nedeni Daum’un taktik anlayışı, korkaklığıdır. Samsun’u deplasmanda Türkiye’nin en iyi santrforu Fatih’in 3 golüyle aşan Trabzonspor da zirveye yanaştı. Kongre sancısı, kadro zaafı ve fikstür dezavantajı gözönüne alınınca şampiyonluk şansı zor gözüküyor. Bakalım ne kadar direnecek nerede bitirecekler. İlk 8 haftanın acılı takımı Beşiktaş Del Bosque’nin yeni keşfettiği 2 futbolcuyla 6.’lığa tırmandı; Berkant ve Veysel... Berkant’ın golü elbette değerli ve önemli ancak, Veysel’in keşfi Beşiktaş açısından çok önemli! Çünkü onun bir muadili Galatasaray’da; adı da Hakan Şükür. Veysel oynamalı...

YORUM YAZ