Aşağıdakiler yukarıdakiler

Haberin Devamı ›
Önce Fenerbahçe... Çünkü onlar ligin dördüncüsüyle oynadılar. Tek pozisyon verirken 10’un üstünde fırsat yakaladılar. 2 sene şampiyon oldular, üstüne Appiah’ı aldılar. Avrupa Kupası maçlarında ön libero olarak yalnızca Aurelio’yu kullanan Daum, Brezilyalı’nın yanına Appiah ve Selçuk’u monte edince defans da forvet de rahatladı. Nasıl olup da kalitesini tartıştıklarını bilemediğim Anelka 1 ay antrenman yaptı, formunu yakaladı ve Fenerbahçe sahip olduğu değerlerle rekorlar kıracak bir güç ve ivme yakaladı. Ligin son 4 maçında alınan sonuçlar normal, Milan’da puan bırakılması anormal... Büyüklük kriterlerini tamamlamak için bir kaç fırsat daha var. Avrupa’da bir hesap açma zamanı geldi. Daum maça ilişkin tüm uyarılarını maçtan önce değil de, 90 dakika boyunca yapmayı sürdürürse, Fenerbahçe, PSV’yi de Kayserispor gibi eli boş, hatta bir çuval golle gönderebilir...Sonra Galatasaray... Galatasaray’a her zaman ters gelen Samsunspor engeli iki golle aşıldı. Hakan Şükür ve Cihan gibi önemli iki oyuncunun eksikliği takımın dengesini bozabilirdi. Bozmadı... Heainz’le başlayan gol kaçırma yarışı Volkan’ın kaçırdığıyla tamamlandı, arada Necati 2 gol pasını biri şahane 2 kafa şutuyla tamamladı...İzleyenler beğenmediler ancak güçsüz de olsa, Samsunspor’a yalnızca 2 pozisyon verip 10’a yakın pozisyon yakalamak alkışa değer. Alkışa değecek başka şeyler de var. Gerets’in oyuna müdahaleleri... Kafa kafaya girip pas kavgası yapan Necati ve Hasan Şaş en iyi iki arkadaşmış. Bunlar bir de birbirlerini sevmiyor olsalar, ne olurdu düşünmesi bile güç! Hasan iyi oynadı, Necati’nin uyarısını tepkiyle karşılayıp horozlandı. Arkadaşının ikinci golünde gidip onu kutladı ama o göbekte pas istediğinde vermeyince Gerets tarafından kenara alındı. Kişisel hesaplaşmalar takıma zarar verecekse, kralından vazgeçerim dedi Gerets. Bu onlara ders olsun. Kavga sorumsuzca, Necati’nin uyarısı haklıydı. Galatasaray o ana kadar 2 korner kazandı, paslaşarak kullanılması yüzünden 2 top da ceza sahasına inmedi! İyi orta gol getirir. Aynen Ankara’da Jaba’nın attığı gibi... 15 dakika oynasa da Zafer çok çok iyiydi. Ümit Abisi istatistik kovalamak yerine kendisine pas verseydi, belki gol de gelecekti... Son bir not daha... Heinz’ı kimse beğenmemiş, ben beğendim. topu iyi kullanıyor, pozisyona giriyor. Gol de yapacak, gol pası da... İliç ile ilgili görüşüm değişmedi. Onun yeri kulübe, iyi bir Altan onun yerine.Aşağıdakilere de Beşiktaş’la başlayalım. Rıza Çalımbay gitsin mi, kalsın mı tartışması bitti. O gidecek. Ancak ya futbolcular? Çoğunda millilik apoleti bulunan futbolcular taktik de kötü olsa, diziliş de kötü yapılsa nasıl bu kadar kötü oynar... Bir ver kaç, bir ikiye bir yapılmaz mı! Bu Beşiktaş’ın maçlarını seyretmektense, halı sahada herhangi bir maçı seyretmeyi tercih edeni suçlayabilir misiniz? Orada ikiye bir var, ver kaç var, çalım var, mücadele var, hırs var, eğlence var. Beşiktaş’ın maçında yok!Altay hafta içerisinde Ankaraspor’a 6 gol attı. Beşiktaş 3 tane şut atmadı, Jevriç bir kere yatmadı!Yönetim Rıza Çalımbay hakkında ne karar verirse versin, profesyonellikle ilişkisini kesmiş, profesyonelliği bir tek anlaşmasının karşılığı paranın tahsilatı sanan futbolcuların takımla ilişiğini kesmeli. Bir şey oynamayıp, dedikodu yapan, ikilik yaratan kimse, hemen ama hemen gönderilmeli. Bunlar, gelecek yeni hocayı da yerler...Maçın genelinde penaltı dahil 7 net pozisyon kullanamayan Bordo Mavililer, kaleci Jeferson’un ikramıyla geriye düştükleri karşılaşmayı yine Meduna’nın ayağından yedikleri golle 2-0 yenik bitirdiler. Trabzon tarihinin en önemli futbolcu ve teknik adamlarından biri Şenol Güneş’in istifasıyla yeniden antrenör arayışına girdiler. Öyle bir sevgi var ki, boğuyor insanları... Bu süreç artık yönetimin de genel kurul kararı alma sürecidir. Borcu harcı olmayan, kim ne derse desin oyuncu kadrosu çok kaliteli Trabzonspor’un, bu krizleri aşamamasının sebebi futbol yorumcularının değil, sosyologların çözeceği bir sorundur. Çok yazık oluyor...Denizlispor da küme düştü. Bence... Fair Play’in, centilmenliğin kalesiymiş orası... Kendilerine tarihlerinin en iyi iki sezonunu yaşatan Giray Bulak’a daha maçın ilk dakikasından itibaren küfretmeye başlamışlar. Bulak dönüp protokol tribününe, “Susturun şu adamları” demiş, küfür kafir devam etmiş. Maçtan sonra da, “topu topu 20 kişi. Yönetim uğraşmayacaksa bıraksın ben halledeyim. Bana da bırakmıyorlar, üstelik halletmiyorlar” diyordu. Yönetim hocayı bıraktı, o taraftarı sahiplendi. Allah mesut etsin! Bakalım yeni hocayı ne zaman yollayacaklar. Turgut Dalaman da istifa etti ki, yönetimden hocasını küfüre layık görmeyen birini görmek sevindirici. Artık şampiyon olsalar hikaye...Ankaragücü’nün Diyarbakır’ı 3 golle geçmesi, onlar açısından sevindirici. Muhtemelen taraftar bu hafta, “Yönetim istifa” demeyecek, oyuncularını destekleyecektir. Rizespor’un sayılmayan golü temiz. Ancak hakem kararıyla 2 puan yitirmiş Cengiz’in, “Ne yapalım yani. Hocayı tokatlayamıyoruz da” demeci yanlış. Haklı olmak kadar, haklı kalmak da önemli. Kocaman’ın kendisini tekrar futbola kazandırmak için uğraştığı Ceyhun, iki kırılma anında topu iyi kullansa tartışma da olmayacaktı. Ziya Doğan fizik kalitesini mükemmel hale getirdiği eski takımına, fizik kalitesi zayıf takımıyla yenildi. Mesut Bakkal’ı tebrik etmeliyiz, ancak onun da Doğan’a bir teşekkür borcu var...