MENÜ

Çok geç kaldık

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Dünya Kupası yolunda kazanmamız gereken bir maçtı. 35 dakika boyunca yanlış basketbol oynadık İsveç karşısında. Aynı basketleri yedik defalarca. Maçın yıldızı Spires, ayakları yavaş Ege’nin üzerinden smaç üstüne smaç yaparken, 4 numaralarımız Metin, Metecan ve Tolga’nın sahada olmadığı, İsveç’in defalarca hücum ribaundu aldığı 35 dakika boyunca neden tecrübeli Furkan’ın rotasyona dahil olmadığını sorgulayıp durduk basın tribününde. Keza rakibe baskı yapacak, oyunun ritmini değiştirecek, takıma enerji katacak Doğuş Balbay’ın neden kenarda oturtulduğunu... Belli ki Ufuk Sarıca’nın maç önü stratejisinde bu iki isim rotasyonda yoktu. Ama işler kötü giderken de ısrar etmenin anlamı yok. Nitekim son çare olarak Furkan ve Doğuş oyuna girince, maçın bütün rengi değişti.

Müthiş geri dönüşde yetmedi

Furkan her iki pota altında da ribauntları alıp, çabuk ayakları ile savunmada doğru yerde dururken, Doğuş’la başlayan baskı sonuç vermeye başladı. Skor 58-45’ti. İsveç de çok acemi. Bizim presimiz sonrası gelip ilk topu potaya atmaya kalktılar. Boş olmalarına rağmen atmamaları gerekiyordu. Bu acemilik de çok işimize yaradı. Bobby ve Melih’in üçlükleri ile skor bir anda 59-58 oldu. Çok da hak etmediğimiz maçı kazanma noktasına getirdik. Ama bu kez hataları yapan biz olduk. 24 saniye kala Melih yanlış bir şut tercihinde bulundu. Ardından faul yapmamız gerekirken yapmadık. Neyse ki Doğuş topu çaldı ama potaya gidip turnike atmak yerine, nedendir bilinmez durmayı tercih etti. Savunma yerleşince de o basketi atamadık. Tribünde 8 binin üzerinde taraftar, 5 bini Türk. İsveç tarihinin bir basketbol maçında topladığı en çok seyirci. Onlar için tarihi bir maçtı, tarihi de bir galibiyet oldu.

YORUM YAZ