‘’Fenerbahçe geliyor‘’
Fenerbahçe Beko için her haftası bir final niteliğinde geçen bir sezon izliyoruz. Real Madrid'i, Barcelona'yı, Moskova'yı deplasmanda yenmeyi sıradanlaştıran için Fenerbahçe'nin şimdi Zenit maçında bile heyecanlanıyoruz.
5 yıl Final-Four oynayınca, bu büyük başarı bile sıradan gözüküyor kimilerinin gözünde.
Çok sorunlu başlanan sezonda Olympiakos'tan sonra Baskonia deplasmanında alınan galibiyet, Sarı-Lacivertliler'i tekrar potaya soktu.
İlk kez kazanamasa bile ribauntlarda yenilmedi Fenerbahçe.
İlk kez bir rakibi 65 sayıda tuttular ayrıca.
Bu en önemli gelişmeydi bana göre. Bu savunma konsantrasyonu mutlaka devam etmeli.
Sloukas yoktu ama sezon başından bu yana en ufak bir katkı vermeyen Westerman 7/8 üçlükle 21 sayı attı, kariyer rekorunu egale etti.
Sloukas yoktu ama takımın iki uzunundan Williams 5, Thomas 4 asist yaptı. Oyun kuruculardan daha çok sayı pası verdi bu ikili. İkili oyunlar sonrası potaya devrilen uzunlar, dışardaki boş kısayı çok iyi gördü. Boş oyuncular da tam 16 üçlük buldu.
27 basketin 22'si asist üzerinden geldi.
Hem iyi savunma yaptı Fenerbahçe, hem de çok iyi hücum.
Eksikler tabii ki var.
16 top kaybı çok fazla. Çember altı sayısı neredeyse yok.
Leuvergne 'konsantre oldum' dedi ama alakası yok. Yine takımın en kötüsü.
Vesely gelir, Nunnally de katkı vermeye başlarsa, Fenerbahçe bir adım daha öteye gider.
Play-Off potası hala iki galibiyet fark var. Şimdi İstanbul'da oynanacak olan üç maçı ne yapıp edip kazanmalı Kanarya. Gerisi gelir.
‘’İlk yarının lideri Efes‘’
Pınar Karşıyaka ile Anadolu Efes, Süper Lig’de devreyi zirvede bitirmek için dün İzmir’de kozlarını paylaştı. Basketbol adına müthiş çekişmenin yaşandığı maçta Lacivert-Beyazlılar, güçlü rakibini uzatmada Larkin’in son saniye turnikesiyle 82-80 mağlup etti. Kaf Kaf evindeki ilk yenilgisini aldı.
Süper Lig’de devre biterken liderlik maçıydı. Evinde hiç kaybetmeyen Pınar Karşıyaka, tek mağlubiyetle zirvede yer alan Anadolu Efes’i ağırladı İzmir’de. Sahada da, beklenildiğinden çok daha fazla mücadele, sertlik, taktik savaşları ve bir çok hikaye vardı. Kaf Kaf, maçı çok istiyordu belki ama ilk yarıda çok sabırsız ve aceleciydi. Bu motivasyon onları olumsuz etkiledi, kullandıkları 11 üçlüğün 9’unu kaçırdı ev sahibi. Anadolu Efes ise sakin kalan taraftı. Miçiç’in organize ettiği hücumlarla kontrolü eline alıp devreyi 42-32 önde bitirdiler.
Kaf Kaf 3.çeyrekte ivme yakaladı
Karşıyaka, ikinci yarıda agresifliğini savunmaya taşıdı. Şutlar yine girmiyordu ama Semih başta olmak üzere üst üste aldıkları üç hücum ribaundu sonrası buldukları basketlerle beraberliği yakaladılar: 49-49. İlk 6 üçlüğü kaçıran Taylor’un iki üçlük bir de basket faul ile attığı 9 sayıyla 62-56 öne geçen Karşıyaka, ivmeyi yakaladı, seyirci desteğini de arkasına aldı. Salon coşuyordu ki, o ana kadar ortalarda görünmeyen yeni milli takım oyuncumuz Shane Larkin sahne aldı. ABD’li yıldız bir anda 7 sayı atınca, Efes için gitmek üzere olan maç geri döndü. Bu bölümde Metecan da harika bir performans sergilerken, son bölüme 73-71 önde giren İzmir ekibi, faul hakkı olmasına rağmen Efes’in hızlı hücumunu durdurmayınca müthiş mücadele 73-73 ile uzatmaya gitti.
Son sözü Larkin söyledi
Uzatmada, 5’i Buğrahan’dan gelen 7-0’lık seriyle 80-73 öne geçen Efes, bu kez maçı koparamayan taraftı. Taylor, 7 sayıyla yanıt verdi, skor tekrar 80-80 oldu. Ama sahada büyük bir oyuncu vardı. Shane Larkin... Yıldız oyuncu son pozisyonda Karşıyaka savunmasını geçip, süre biterken attığı turnike ile maçı ve liderliği Efes’e getirdi.
Kaybedene yazık olacaktı. Harika bir mücadele izledik. Karşıyaka da, bu kadar güçlü takımların olduğu ligde liderliği uzatmada kaçırdı. Onlar da alkışı fazlasıyla hak etti.
‘’Fener'den nokta atışı‘’
Fenerbahçe Beko, belki sezon başı gerçekleştirmesi gereken kısa hamlesini, geç de olsa yaptı. İki sezon Fenerbahçe forması giyen, Euroleague şampiyonu kadroda yer alan James Nunnally, iki yıl aradan sonra Sarı-Lacivertli takıma geri döndü. Fenerbahçe’nin bu yılki eksiklerinden biri potaya gidebilen, delici aynı zamanda şutu olan atletik bir kısaya olan ihtiyacıydı.
Fenerbahçe’de oynadığı dönemlerde Obradoviç tarafından rakibin skorerlerini de savunma görevi verilen Amerikalı oyuncu, takımı, düzeni, coachun sistemini çok iyi biliyor. Bu da büyük bir avantaj olacak.
Olympiakos galibiyeti ile 2020 yılına harika bir başlangıç yapan Sarı-Lacivertliler, 2019’u unutturmak amacında.
Fark sadece iki...
Malcolm Thomas transferi sonrası Leuvergne ile de yollar ayrılıyor. Fransız yıldızla anlaşma sağlandı. Asvel’in ilgilendiği Leuvergne’nin ücretinin bir bölümü yine Fenerbahçe tarafından karşılanacak ve Fransız oyuncu büyük olasılıkla takımdan ayrılacak. Bu kadar kötü gidişe rağmen, devre bittiğinde Play-Off sınırındaki takımlarla arada sadece 2 galibiyet fark var. Kanarya, ikinci yarıda fikstür avantajını kullanabilirse, yine hedefe rahatlıkla ulaşabilir.
‘’Efes ruhu geri döndü‘’
CSKA karşısında kaza kurşununa uğrayan Anadolu Efes, takip eden iki iç saha maçında Maccabi’den sonra Khimki’yi de bozguna uğrattı. En önemli yıldızı Shved’den yoksun olarak İstanbul’a gelen Rus ekibi, onsuz daha takım gibi oynuyor aslında. Nitekim ilk yarıda düzenden çıkmadılar, doğru hücumlar sonrası 43 sayı üretmeyi başardılar. Ama Efes’in agresifliği, yırtıcılığı karşısında ikinci yarıda direnç göstermek istediler ama çaresiz kaldılar. Efes, Maccabi’ye 99, dün de Khimki’ye 101 sayı attı. Hücumları nakış gibi işliyorlar. İkili oyunlar sonrası pivotlar pota altında topla buluşuyor. Ya da 4 numaralar çok rahat üçlük atış pozisyonu buluyor. Kısaları ise anlatlaya gerek yok. Larkin 4/7 üçlük isabetiyle 20 sayı, Simon 4/4 üçlük isabeti ile 12 sayı attı. Takım olarak 16 üçlük buldular.
Keyif veriyor...
Neredeyse her pozisyonu doğru oynadı Lacivert-Beyazlılar. Dunston’ın yokluğunda inanılmaz bir galibiyet serisi de geldi. Son 11 maçın 10’unu kazanan Efes, kazanırken de oynadığı basketbolla keyif veriyor. 15 asistin yanında sadece 4 top kaybı ve 8 top çalma var. Özellikle ikinci yarıdaki savunma konsantrasyonu da takdire değerdi. Eski Efes ruhu hem sahada, hem de tribünlerde mevcut... Umarız bir sakatlık aksilik olmaz ve Anadolu Efes, normal sezonu hak ettiği yer olan ilk 4 içinde bitirir.
‘’Fenerbahçe nihayet‘’
Euroleague’de beklenin çok uzağında kalan Fenerbahçe Beko, Atina’da Olympiakos’u müthiş bir hücum performansından sonra yenip yaşama tutundu. İç sahada alınan Zenit, Zalgiris ve Valencia yenilgileri sonrası, umutları iyice azalan Kanarya, Vesely, Leuvergne, Ahmet gibi üç uzunundan yoksun çıktığı maçta adeta şov yaptı. İlk yarıda tam 10 üçlük isabet bulan Fenerbahçe, ikinci devrenin başında farkı 19 sayıya kadar çıkardı. De Colo, 32 sayı ile geceye damga vururken, dar rotasyon maç sonu Fenerbahçe’yi biraz zorladı ama bu kez hata yapmayan Kanarya, çok ihtiyacı olan bir galibiyete imza attı.
Ribaunt sorunu çözüldü
Çizginin gerisinden 16 üçlük bulan Fenerbahçe için galibiyetin anahtarı, ribauntlarda ezilmemek oldu. Valencia maçında rakibe tam 23 hücum ribaundu veren Sarı-Lacivertliler, bu kez Olympiakos’tan sadece 2 az ribaunt aldı. Bu bile maçı kazanmalarına yetti. Yeni transfer Malcolm Thomas, çok göze batan işler yapmasa da büyük bir eksiği giderdi... Gerek savunmada çabuk ayakları ile yardımlara gitmesi, çok fazla ribaunt alamasa da box out yapıp rakip uzunları engellemesi çok önemliydi. Faul problemine girmese daha da faydalı olabilirdi. Umarım bu galibiyet yeni yılda Fenerbahçe’yi bambaşka yerlere götürür.
‘’Aynı terane‘’
Fenerbahçe Beko’nun kaybettiği maçları sıralasak, bu kadar benzer senaryolar yazamaz kimse. Savunma yap, savunma ribaundu alama. Enayi gibi basket ye. 23 tane hücum ribaundu verilir mi bir maçta.
Yazıyla, yirmi üç. Sen bütün maçı önde götür, Leuvergne, Vesely’nin yokluğunda kısa ve dar bir rotasyonla oyna tamam ama, bunun açıklaması yok. Valencia kaçırıyor ama basket atana kadar sayı atıyor. Özellikle son çeyrek ve uzatmada. Belki bu yılın en net galibiyetini alıyordu Kanarya. Son çeyreğe 70-59 önde girmişti. Ama aynı Zalgiris ve Zenit maçlarında olduğu gibi maçı kazanacağına inanmadı, o hissi rakibine vermedi.
Valencia’nın topu potaya fırlatması yeterli oluyordu sayı atması için. Kaçsa da pota dibinde bekleyen uzunlar ikinci şans sayılarını buluyordu. Nitekim 0.4 saniye kala Abalde takımını ilk kez öne geçirdi. Şans Fenerbahçe’nin yanındaydı. Mola sonrası topu rakip potaya taşıyan Kanarya, rakibin savunma hatasını iyi değerlendirdi, De Colo maçı uzatmaya götürdü. Uzatmada son 1 dakikaya 96-89 önde girdi Fenerbahçe. Önce Sloukas, sonra Ali Muhammed iki inanılmaz top kaybı yaptı. Son serbest atış kaçmasına rağmen yine hücum ribaundunu alan Valencia, Lloyd’la zafere ulaştı.
1 dakikada 13-2’lik seri yedi Sarı- Lacivertliler. Bunu teknik taktik hatalarla açıklamak zor. Ve Sloukas.. Normal sürenin sonunda saçma sapan iki hücum. Uzatmada saçma sapan 3 savunma hatası. Bu hezimet herkese yazar ama en çok da Sloukas’a... Bundan sonra takım nasıl ayağa kalkar bilmiyorum. Benim de umudum çok ama çok azaldı artık..
‘’Hem şov hem zafer‘’
Sekiz maçlık galibiyet serisi sonrası CSKA Moskova’ya kaybeden Anadolu Efes, tekrar kendine geldi, Maccabi Tel Aviv’i 99-79 yenip ilk 4 yolunda önemli bir sonuç elde etti.
Maccabi 5 maçlık galibiyet serisi ile İstanbul’a gelmişti. Ama bu maçları kazanırken Casspi, Di Bartelemou, Wolters ve Black’tan yoksun oynamıştı. Dar rotasyon müthiş bir efor ve özveri sarfedip inanılmaz galibiyet aldı. Wilbekin de ilk periyotta sakatlanınca, Maccabi’nin kolu kanadı kırıldı.
Efes, CSKA yenilgisi sonrası daha motive ve daha agresifti. Özellikle de savunmada.
Beaubouis ile işler değişti
Kenardan gelen Beaubouis arka arkaya üç top çalıp hücumda da üç üçlük bulunca, kafa kafaya giden maçı Efes lehine döndürdü. Gerisi de çorap söküğü gibi geldi.
Son haftaların formsuz ismi Micic, bu maçı fırsat bilip 5/7 üçlük oranı ile 23 sayı atarken, yine durgun bir dönemden geçen Larkin de 15 sayı ve 4 asistle katkı verdi.
Kırılma anı 3. periyot
3. periyottaki 32-17’lik seri, maçın kırılma bölümüydü.
Ergin Ataman, farka rağmen son ana kadar ayakta kaldı ve savunmada takımını motive etmeye çalıştı. O da biliyor ki, her sayının, her basketin galibiyet kadar önemi var. 20 sayılık fark olası, ikili-üçlü averajlarda da Anadolu Efes’e ciddi avantaj sağlayacaktır.
‘’Thomas katkı verecektir‘’
Fenerbahçe Beko, kötü günler geçirdiği bu dönemde ciddi bir transfer hamlesi yaptı. Vesely’den umudun kesildiği günlerde uzun rotasyonuna kesinlikle böyle bir takviye gerekliydi. Malcolm Tomas da, bu aylarda olabilecek en iyi transferlerden biri bence.
Hem 4, hem de 5 numara oynayabiliyor. Yakın mesafe şutu da olan Tomas’ın en büyük özelliği bence atletizm ve enerjik oluşu. Özellikle bu yıl ortaya karakter koyamayan, enerjisin son derece düşük bir görüntü veren Sarı- Lacivertliler için büyük fark yaratmasa da, bir açığı kapayacak bir transfer. Thomas’ın en önemli özelliğinden biri de istikrar. Geçen yıl Khimki forması altında neredeyse bütün maçları oynadı. 34 maçın 33’ünde yer alan Amerikalı forvet, 7.5 sayı 5.0 ribaunt ortalamaları yakaladı. Bu yıl Euroleague’in en kötü ribaunt alan takımı olan Fenerbahçe’ye bu alanda da katkı verecektir.
Eğer mümkünse, Westerman’ın yerine de delici, atlet ve kendi pozisyonunu yaratabilen bir kısa değişikliği olabilirse, Fenerbahçe geleceğe daha umutla bakar.









































