Zafer koşusu

Haberin Devamı ›
Yola devam etmek için; PSV’nin yenmek, Fenerbahçe’nin yenilmemek zorunda olduğu maçta Kanaryalar kazanma adına doğruları yaparak hak ettikleri maçta 3 puanı alıp, hak ettikleri turu da elde ettiler.
Teknik direktörünü değiştiren PSV ile oynamanın zorluğu maçtan önce akıllarda soru işareti bırakıyordu. Daha önce yapılan analizler, taktik kurgular bir anda çöpe gitmişti. Ancak dün gece Sarı-Lacivertliler, bundan önceki Şampiyonlar Ligi maçlarında olduğu gibi kontrollü ve her şeyi bilerek yaptıkları bir oyun ortaya koydular. Kısacası taktiği ne olursa olsun ‘Bu maç bizim olmalı’ inancıyla sahaya çıktılar.
Fenerbahçe, Eindhoven’da kaçırdığı galibiyeti kendi ‘mabedi’nde elde ederken, taktik olarak da doğruları yaptı, mücadele olarak da izleyen taraftarlarını mest etti adeta. PSV’nin öndeki çabuk adamlarına atılacak pasları, önde baskı yaparak engelledi. Takımımız, böylelikle kendi defansının da önünde oluşabilecek tehlikeleri hep uzakta tutabildi. Marco ve Deniz, değişerek ön liberoda oynadılar. Bu ikilinin topsuz olanı da hücumda çoğalmak için sürekli öne çıkarak PSV’nin üstüne çok adamla gitmemizi sağladı.
Topa daha çok biz sahip olduk. Alanı daraltarak, rakibi bunaltarak oynadık. Zaman zaman sıkışan oyunu da Alex gibi ‘ekstraları’ çok olan bir yıldız sahneye çıkarak açtı. PSV’yi şaşkına çevirdi. Roberto Carlos’un toplam Şampiyonlar Ligi maç sayısına hepsini toplasanız ulaşamayacak Hollandalılar’a seyircisiyle ve futboluyla büyük takım olma dersi verdi Kanaryalar. Dün gece sadece Fenerbahçe kazanmadı. Volkan kaledeki duruşuyla, sahanın her yerine basan sağ bekte Gökhan ve stoperdeki Yasin ile sadece karambol golcüsü olmadığını gösteren Semih ile futbolun ‘arı beyleri’ Marco ve Deniz’le, Milli Takım da kazandı. Tebrikler Fenerbahçe. ‘Koşunuz zafer koşusu’, yolunuz açık olsun.