Yoklar

Haberin Devamı ›
Milli maç arasından sonra düşüncemiz ligin en zevkli maçının oynanacağıydı. Ama ‘Umduğumuzu değil bulduğumuzu yedirdi iki takım bize.’ ilk devreyi eziyet olsun diye seyrettirseniz, ancak bu kadar oynanırdı. Her iki takım da benzer düşüncedeydi. Amaçları araya bir gol sıkıştırabilirlerse, 3 puanı çarpıp gitmekti. Cisse-Uğur’un karşılığı Trabzon’da Hüseyin-Selçuk’tu. Bobo’ya kenarlardan gelecek toplarda Ersun hoca, Serdar’ların karşısına Cale ve Colman’ı, Tello-Aydın tarafına da Tayfun ve çok koşan Serkan’ı koydu. Esas problem böyle kilitlenmiş futbol adına boğazı sıkılmış, nefesiz kalmış maçları çözecek Yattara ve Holosko gibi futbolcuların sahada olmamasıydı. Yattara’nın olmaması Trabzonspor’u, Beşiktaş’ta Holosko’nun olmamasından daha fazla etkiledi. Song’un Egemen’le, Sivok’un Zapotocny ile kışla nöbeti tutar gibi hiç çıkmadıkları, hücuma katkı sağlamadıkları gecenin, Umut ve Gökhan Ünal Trabzon adına takımdan kopuk iki oyuncusuydu. 2. devrenin başında biraz tempo yükselten Trabzonspor, istediğini alamadı. Yapılan değişikliklerde yazımızın başında belirttiğimiz gibi önce kazaya uğramamak amaçlıydı. Oyuna girenler ne sisteme ne gole dönük değişimlerdi. Yorulanın yerine diri olan girdi. Bu sonuç, coşkuyla oynayan ve taraftarın büyük beklentisi olan Trabzonspor için sevimsiz, Beşiktaş adına ise çıkardığı puana bakarsak sevindirici. Karşılaşmanın skorunu değiştirebilecek adamı Delgado’yu da yoklar arasına yazdığımız futbol fakiri gecenin kazananı, kaybedeni ve oynanan futboldan zevk alanı yoktu.